Artwork

İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

HABEŞ KRALI NECÂŞÎ’NİN ADALETİ - 22 KASIM 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

2:42
 
Paylaş
 

Manage episode 451398602 series 2542707
İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Habeş Sultanı Necâşî’nin hicret edenler hakkında ortaya koyduğu saygı ve hürmet, Hicaz memleketlerinde duyulunca Mekke müşrikleri göç eden müminleri geri döndürmek için Melik Necâşî ve Habeş vekiller heyetine verilmek üzere Hicaz yöresinden bir takım pahalı hediyeler hazırladılar. Araplar’ın çare bulucularından olan Amr b. Âs’la Amâre b. Velîd’i yolladılar. Bu elçiler Necâşî’nin memleketinin baş şehrine varıp yanlarında getirdikleri hediyeleri uygun gördükleri kişilere ve Habeşli yüksek makâmlı vekillere bir yolunu bularak takdim ettiler. Birkaç gün geçince Melik Necâşî’nin, damaklarında rüşvetin tadı bulunan vekilleri ve yöneticileri vasıtasıyla müslüman muhacirlerin Habeş beldesinden kovulup uzaklaştırılması hususu Necâşî’ye arzettirilmişti. O da, “Benim lutfumun hisarına sığınan kimselerin durumlarını öğrenmeden düşmanlarına teslim etmek, devletimin namusunu çiğnemek demektir. “Namusa halel getirmektense ateşe girmek yeğdir” hükmü de gâyet açık olduğundan onları düşmanın ellerine teslim edemem. İlk iş olarak vaziyetin anlaşılması için büyük âlimler ve vekillerden oluşan genel bir meclis oluşturulsun. Bu meclis benim başkanlığımda bulunsun” cevâbını verdi. Ertesi gün o şekilde bir danışma meclisi oluşturuldu. Toplanan meclise bahsi geçen elçiler ve muhacir sahabiler getirildi. Dirâyeti ve zekâsı inkâr edilemeyen ve akıcı konuşmasıyla bilinen Cafer b. Ebû Tâlib (r.a.), bu meclise girince resmî usulleri yerine getirip melike saygısını gösterdikten sonra Arap usulü üzere bir konuşma yaptı ve mecliste bulunanları hayret deryasına daldırdı. Bu konuşmadan sonra Hz. Ca’fer (r.a.) melik Necâşî’nin işaretiyle Meryem Suresini okudu. 19-26. âyeti kerimesine gelince Necaşi ve etrafta bulunanlar ağlayıp gözyaşı döktüler. Necâşî, “İşte bu âyet İsa ve Musa peygamber hazretlerine nazil olan âyetlerle aynı mealdedir” diyerek Amr ve Amare’ye “Bu yüce topluluğu size vermek değil, kendilerine kat kat ikrâmda bulunmak benim boynumun borcudur” demiş ve muhacirleri lütûflarla kaldıkları yere göndermiştir. (Eyüp Sabri Paşa, Mahmudu’s Siyer, s.77-78)

  continue reading

1888 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 451398602 series 2542707
İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Habeş Sultanı Necâşî’nin hicret edenler hakkında ortaya koyduğu saygı ve hürmet, Hicaz memleketlerinde duyulunca Mekke müşrikleri göç eden müminleri geri döndürmek için Melik Necâşî ve Habeş vekiller heyetine verilmek üzere Hicaz yöresinden bir takım pahalı hediyeler hazırladılar. Araplar’ın çare bulucularından olan Amr b. Âs’la Amâre b. Velîd’i yolladılar. Bu elçiler Necâşî’nin memleketinin baş şehrine varıp yanlarında getirdikleri hediyeleri uygun gördükleri kişilere ve Habeşli yüksek makâmlı vekillere bir yolunu bularak takdim ettiler. Birkaç gün geçince Melik Necâşî’nin, damaklarında rüşvetin tadı bulunan vekilleri ve yöneticileri vasıtasıyla müslüman muhacirlerin Habeş beldesinden kovulup uzaklaştırılması hususu Necâşî’ye arzettirilmişti. O da, “Benim lutfumun hisarına sığınan kimselerin durumlarını öğrenmeden düşmanlarına teslim etmek, devletimin namusunu çiğnemek demektir. “Namusa halel getirmektense ateşe girmek yeğdir” hükmü de gâyet açık olduğundan onları düşmanın ellerine teslim edemem. İlk iş olarak vaziyetin anlaşılması için büyük âlimler ve vekillerden oluşan genel bir meclis oluşturulsun. Bu meclis benim başkanlığımda bulunsun” cevâbını verdi. Ertesi gün o şekilde bir danışma meclisi oluşturuldu. Toplanan meclise bahsi geçen elçiler ve muhacir sahabiler getirildi. Dirâyeti ve zekâsı inkâr edilemeyen ve akıcı konuşmasıyla bilinen Cafer b. Ebû Tâlib (r.a.), bu meclise girince resmî usulleri yerine getirip melike saygısını gösterdikten sonra Arap usulü üzere bir konuşma yaptı ve mecliste bulunanları hayret deryasına daldırdı. Bu konuşmadan sonra Hz. Ca’fer (r.a.) melik Necâşî’nin işaretiyle Meryem Suresini okudu. 19-26. âyeti kerimesine gelince Necaşi ve etrafta bulunanlar ağlayıp gözyaşı döktüler. Necâşî, “İşte bu âyet İsa ve Musa peygamber hazretlerine nazil olan âyetlerle aynı mealdedir” diyerek Amr ve Amare’ye “Bu yüce topluluğu size vermek değil, kendilerine kat kat ikrâmda bulunmak benim boynumun borcudur” demiş ve muhacirleri lütûflarla kaldıkları yere göndermiştir. (Eyüp Sabri Paşa, Mahmudu’s Siyer, s.77-78)

  continue reading

1888 bölüm

Tüm bölümler

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi

Keşfederken bu şovu dinleyin
Çal