Artwork

İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

Allah'ın iki oğlu! / Kerem Önder

52:05
 
Paylaş
 

Manage episode 351900478 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

“Yahudiler, 'Üzeyr Allah'ın oğludur' dediler; Hıristiyanlar, 'Mesih Allah'ın oğludur' dediler. Bu, daha önce inkar edenlerin sözlerine benzeterek ağızlarında geveledikleri sözdür. Allah onları yok etsin, nasıl da uyduruyorlar!” Tevbe 30

“İbn Abbas şöyle demiştir: "Bir grup yahudi Hz. Peygambere geldiler. Bunlar Sellam İbn Müşkim, Nu'mân İbn Evfâ ve Mâlik İbn es-Sayf idi. Onlar şöyle dediler: "Sen, kıblemizi terkettiğin ve Uzeyr'in Allah'ın oğlu olduğunu kabul etmediğin sürece, sana nasıl ittiba ederiz?" İşte bunun üzerine bu ayet-i kerime nazil oldu.." Bu iki görüşe göre de bu mezhebi, itikadı benimseyenler, yahudilerin bazısıdır. Ancak ne var ki Cenâb-ı Hak, cemâat ismini müfred, tek kimse hakkında kullanma hususunda Arapçada cari üslûba binâen, bu sözü {bu kimselere değil de) bütün yahudilere izafe etmiştir. Onların bu sözü söylemelerinin sebebi, İbn Abbas (r.a)'ın rivayet ettiği şu husustur: "Yahudiler Tevrat'a aldırmadılar ve hak olmayan şeylere göre amel ettiler. Bunun üzerine Allah Teâlâ da onlara Tevrat'ı unutturdu ve onu, onların hafızalarından sildi. Bu sebeple Hz. Uzeyir, Allah'a çok yalvarıp yakardı da, Tevrat onun kalbine ve hafızasına yeniden döndü. O, bununla kavmini inzâr etmeye başladı. Yahudiler Uzeyr'i denediler ve onun samimi ve emin olduğunu gördüler. Bunun üzerine, "Bu iş, ancak Allah'ın oğlu olduğu için Uzeyir'e müyesser oldu" dediler. Kelbî şöyle dedi: "Buhtunnasr, bütün yahudi âlimlerini öldürdü. Yahudilerin içinde Tevrat'ı bilen hiç kimse kalmadı."

Bununla, "Bu, hiçbir aklî delile dayanmayan bir sözdür" manası kastedilmiştir. Binâenaleyh bu, hiçbir gerçekliği olmayıp, sadece onların ağızlarından çıkmış bir lafızdır" demektir. Velhasıl onlar, dilleriyle bir söz söylediler, ama bu sözün akıl yanında hiçbir değeri yoktur. Çünkü ihtiyaçtan, şehvetten, zevciyyet hayatından, parçaları bulunmaktan münezzeh olduğu halde Allah Teâlâ'nın bir çocuğu bulunduğunu söylemek, akıl yanında hiçbir değeri olmayan, bâtıl bir sözdür. Bunun benzeri de, "(Onlar) ağızlarıyla kalblerinde olmayanı söylüyorlardı"

Hatta biz iyi düşünürsek, puta tapanların küfrünün, hristiyanların küfründen daha hafif olduğunu anlarız. Çünkü puta tapan, "Bu put, âlemin yaratıcısı ve âlemin ilâhıdır" demiyor, aksine onu, Allah'a ibadetine vasıta yapıyor. Ama hristiyanlara gelince, onlar Allah hakkında hulul ve ittihadı kabul ediyorlar ki, bu son derece çirkin bir küfürdür. Böylece, hulule inananlarla diğer müşrikler arasında bir farkın bulunmadığı sabit olmuş olur.

Bununla "Yahudi ve hristiyanların bu sözü, müşriklerin, "melekler Allah'ın kızlarıdır" şeklindeki sözlerine benzer" manası kastedilmiştir. Buradaki "Onlar" zamiri, hristiyanlara aittir. Yani, "Hristiyanların "Mesih (İsa), Allah'ın oğludur" şeklindeki sözleri, yahudilerin "Uzeyir, Allah'ın oğludur" şeklindeki sözlerine benzer" demektir. Çünkü yahudiler, hristiyanlardan daha öncedir. "Döndürülüyorlar" demektir. Bunun masdarı olan "îfk", dönmek manasınadır. Nitekim, "Adam hayırdan döndü, vazgeçti" denilir. Yine "hayırdan dönmüş adam" manasında, denilir. Buna göre ayetteki tabiri, "deliller apaçık olduğu halde, onlar nasıl da haktan dönüp sapıtıyor ve Allah'a çocuk isnad ediyorlar, hayret!" demektir. Ayette bulunan bu "şaşma" manası, insanlar açısındandır. Yoksa Allah Teâlâ, hiç bir şeye şaşıp hayret etmez. Ayetteki bu üslûb, Arapların hitab üslublarına göre getirilmiştir. Allah Teâlâ onların hakkı bırakıp bâtılda ısrar edişleri karşısında, Hz. Peygamberi hayret etmeye davet etmiştir.” Razi

"Onların, Rahman olan Allah'a oğul isnâd etmelerinden neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar parçalanıp çökecektir." (Meryem 91)

İsa Allah'ın oğludur dediklerinde arş çatlayacaktı! Tüm yıldızlar 1. kat semadır. Sonra 6 kat sema daha vardır. Sonra Kürsi vardır. 7 kat semanın kürsi yanındaki durumu, çölün ortasındaki bir yüzük gibidir buyurdu Efendimiz Ebu Zer'e. Arş'ın yanında Kürsinin durumu da bunun gibidir.

  continue reading

488 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 351900478 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

“Yahudiler, 'Üzeyr Allah'ın oğludur' dediler; Hıristiyanlar, 'Mesih Allah'ın oğludur' dediler. Bu, daha önce inkar edenlerin sözlerine benzeterek ağızlarında geveledikleri sözdür. Allah onları yok etsin, nasıl da uyduruyorlar!” Tevbe 30

“İbn Abbas şöyle demiştir: "Bir grup yahudi Hz. Peygambere geldiler. Bunlar Sellam İbn Müşkim, Nu'mân İbn Evfâ ve Mâlik İbn es-Sayf idi. Onlar şöyle dediler: "Sen, kıblemizi terkettiğin ve Uzeyr'in Allah'ın oğlu olduğunu kabul etmediğin sürece, sana nasıl ittiba ederiz?" İşte bunun üzerine bu ayet-i kerime nazil oldu.." Bu iki görüşe göre de bu mezhebi, itikadı benimseyenler, yahudilerin bazısıdır. Ancak ne var ki Cenâb-ı Hak, cemâat ismini müfred, tek kimse hakkında kullanma hususunda Arapçada cari üslûba binâen, bu sözü {bu kimselere değil de) bütün yahudilere izafe etmiştir. Onların bu sözü söylemelerinin sebebi, İbn Abbas (r.a)'ın rivayet ettiği şu husustur: "Yahudiler Tevrat'a aldırmadılar ve hak olmayan şeylere göre amel ettiler. Bunun üzerine Allah Teâlâ da onlara Tevrat'ı unutturdu ve onu, onların hafızalarından sildi. Bu sebeple Hz. Uzeyir, Allah'a çok yalvarıp yakardı da, Tevrat onun kalbine ve hafızasına yeniden döndü. O, bununla kavmini inzâr etmeye başladı. Yahudiler Uzeyr'i denediler ve onun samimi ve emin olduğunu gördüler. Bunun üzerine, "Bu iş, ancak Allah'ın oğlu olduğu için Uzeyir'e müyesser oldu" dediler. Kelbî şöyle dedi: "Buhtunnasr, bütün yahudi âlimlerini öldürdü. Yahudilerin içinde Tevrat'ı bilen hiç kimse kalmadı."

Bununla, "Bu, hiçbir aklî delile dayanmayan bir sözdür" manası kastedilmiştir. Binâenaleyh bu, hiçbir gerçekliği olmayıp, sadece onların ağızlarından çıkmış bir lafızdır" demektir. Velhasıl onlar, dilleriyle bir söz söylediler, ama bu sözün akıl yanında hiçbir değeri yoktur. Çünkü ihtiyaçtan, şehvetten, zevciyyet hayatından, parçaları bulunmaktan münezzeh olduğu halde Allah Teâlâ'nın bir çocuğu bulunduğunu söylemek, akıl yanında hiçbir değeri olmayan, bâtıl bir sözdür. Bunun benzeri de, "(Onlar) ağızlarıyla kalblerinde olmayanı söylüyorlardı"

Hatta biz iyi düşünürsek, puta tapanların küfrünün, hristiyanların küfründen daha hafif olduğunu anlarız. Çünkü puta tapan, "Bu put, âlemin yaratıcısı ve âlemin ilâhıdır" demiyor, aksine onu, Allah'a ibadetine vasıta yapıyor. Ama hristiyanlara gelince, onlar Allah hakkında hulul ve ittihadı kabul ediyorlar ki, bu son derece çirkin bir küfürdür. Böylece, hulule inananlarla diğer müşrikler arasında bir farkın bulunmadığı sabit olmuş olur.

Bununla "Yahudi ve hristiyanların bu sözü, müşriklerin, "melekler Allah'ın kızlarıdır" şeklindeki sözlerine benzer" manası kastedilmiştir. Buradaki "Onlar" zamiri, hristiyanlara aittir. Yani, "Hristiyanların "Mesih (İsa), Allah'ın oğludur" şeklindeki sözleri, yahudilerin "Uzeyir, Allah'ın oğludur" şeklindeki sözlerine benzer" demektir. Çünkü yahudiler, hristiyanlardan daha öncedir. "Döndürülüyorlar" demektir. Bunun masdarı olan "îfk", dönmek manasınadır. Nitekim, "Adam hayırdan döndü, vazgeçti" denilir. Yine "hayırdan dönmüş adam" manasında, denilir. Buna göre ayetteki tabiri, "deliller apaçık olduğu halde, onlar nasıl da haktan dönüp sapıtıyor ve Allah'a çocuk isnad ediyorlar, hayret!" demektir. Ayette bulunan bu "şaşma" manası, insanlar açısındandır. Yoksa Allah Teâlâ, hiç bir şeye şaşıp hayret etmez. Ayetteki bu üslûb, Arapların hitab üslublarına göre getirilmiştir. Allah Teâlâ onların hakkı bırakıp bâtılda ısrar edişleri karşısında, Hz. Peygamberi hayret etmeye davet etmiştir.” Razi

"Onların, Rahman olan Allah'a oğul isnâd etmelerinden neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar parçalanıp çökecektir." (Meryem 91)

İsa Allah'ın oğludur dediklerinde arş çatlayacaktı! Tüm yıldızlar 1. kat semadır. Sonra 6 kat sema daha vardır. Sonra Kürsi vardır. 7 kat semanın kürsi yanındaki durumu, çölün ortasındaki bir yüzük gibidir buyurdu Efendimiz Ebu Zer'e. Arş'ın yanında Kürsinin durumu da bunun gibidir.

  continue reading

488 bölüm

Tüm bölümler

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi