Artwork

İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

Abdülkadir Geylani sohbetleri - 3 / Kerem Önder

53:08
 
Paylaş
 

Manage episode 351204727 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

“Ey şahsına gereken şeyleri bulamayan! Bu halin geçip gitmesini şiddetle isteme. Belki gelecek şeylerde seni helak edecek nesneler vardır. Ey hasta! Hastalığın geçmesini mutlak olarak isteme. Afiyetin her zaman yararlı olacağını sana kim dedi?.. Şimdi hastasın, imanın var; sağlam olunca bu imanı kaybetmeyeceğini kim temin eder? Dünyalığa dalar, Allah’ı, Peygamberi unutursun. Akıllı ol; her olur olmaz şeyin peşine koşma.

Allah hiçbir işi yapmaya mecbur değildir. O, mülkünde ancak dilediğini yapar. Allah’ı mülk sahibi bil. Bu sahip hayırlıdır. Başkasını seçme. Senin için iyi olmaz. Bir ağır yük kaldırdığın zaman sırf kuvvetini görme. Allah’ın kudretini sez. O’nun gücü olmasa senin gençliğinin, kuvvetinin ne değeri olur?.. Malına da pek güvenme. Mal sana ne yapabilir? Malın özünde mânevi tesir olmadan hiçbir değer ifade etmez. Allah bir defa tutarsa bırakmaz. Maddiyatı bırak; biraz manevî ol. O’nun tutuşu manevî yollardan gelir. Maddî tedbirlerin pek tesiri olmaz. Olsa olsa, yine O’nun tesiri ve izni ile olur.

Yazık, dilin müslüman gibi konuşuyor, kalbin onu doğrulamıyor. Sözün Allah’a ve peygambere inanmış gibi, özün tam tersine… İşlerin hiçbirine uymuyor. Ne olacak halin? Halk arasına çıkınca, senden iyisi olmuyor; yalnız kalınca neden şeklin değişiyor?.. Biliyor musun, yıllarca namaz kılsan, oruç tutsan sana hayır getirmez; ömrün boyunca hayırlı işlerde bulunsan hayır göremezsin; ancak, Allah rızasını gözeteceksin; bunu iyi bilmen gerek. Aksi halde yaptıkların boşuna; bu duruma göre, sana damga, münafık ve içi bozuk sözleri olur. «Allahtan uzak» mührünü alnına vururlar. Şu anda yaptıklarından dön. Bir an bile yaşamana senedin yoktur. Ne kadar kötü işin varsa bırak, kötü sözlerden dön. Kötü niyetlerinden kendisini hemen çekiverir.

İşte hal böyle… Her şey Allah’ı anmakla başlar. Bu duygu kalpde yerleşince işler bitmiş olur. Evvelâ anmak, son nefeste yine o… Herkes, Hakk’ı andığı kadar erebilir. Bu sebeptendir ki, büyükler daima Allah’ı anarlar. Bu anış onların benliklerini yıkar. İç âlemlerini kaplayan her cins kötülüğü eritir. Hak’tan gayrı ne ki var, benliklerinden silinir; kaybolur. Cümle varlık, Hak varlığı ile dolar. O büyük insanlar, Hak Teâlâ’nın şu emrini işitmişlerdir: «Beni anın; sizi anarım. Şükür yolumu tutun; küfür yolunu tutmayın.» (Bakara, 152)

Ey cemaat! Kötü heveslere kapılmayın. Aklınızı, mantığınızı çalıştırın. Hisle, hevesle hareket etmeyin; bunlarla olan, yolda kalır. Size bir hal olmuş. Hep duygularınızla hareket etmektesiniz. Mantığınız ve aklınız çalışmaz olmuş. Önce bilgilerinizi geliştirin. İlim kaynaklarına kendinizi kavuşturun. İlme ererseniz işleriniz kolay olur. Varlığınızı koruyabilirsiniz. Mücerret ve muayyen bilgi ile yetinmeyin. Her gün bir başkasını öğrenin. Sipsivri bir bilgi sizi kurtaramaz. Siyahla beyazı seçme kabiliyetini gösterebilecek bilgiyi elde etmeye bakınız. Kendi varlığınızda istiklâlini ilân edecek şeyi öğrenin. Müftünün fetvası ile değil, iç âleminizden kopan buyrukla hareket edin.Bu bilgiyi Allah duygusu sağlayabilir. Hak irfana sahip olan, tam bilgi sahibidir. Akan suların miktarını ölçen ve toprak kalınlığını hesap eden, âlim değildir. Gerçi bu da bir ilimdir, ama bu ilimle birlikte yüce ve ulvî şeyleri de bilmek’ gerekir. İlk başta Hak ilimle ruhunuzu bezeyin. Sonra, bu bilginin gerektirdiği gibi dış varlığınızı da Allahın emrine göre düzeltiniz. Allah, size neyi öğrenin diyorsa onu belleyin. İlk işiniz bu olsun, sonra diğerleri…Gün gün, ay ay, O’nun yolunda iş tutun. Böyle olursanız, yaptıklarınızın iyi meyvesini alabilirsiniz. Aksi halde bir serap uğruna yokluğa gömülürsünüz; size yazık olur. Ey evlâd! Bildiklerinden sorumlusun. Yerinde kullanmadığın takdirde sahibi sana çıkışır. Ayrıca bilgi de senden davacı olur ve bağırarak: - Beni iyiye kullan; yoksa hakkında şikâyetçi olurum, der.

  continue reading

481 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 351204727 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

“Ey şahsına gereken şeyleri bulamayan! Bu halin geçip gitmesini şiddetle isteme. Belki gelecek şeylerde seni helak edecek nesneler vardır. Ey hasta! Hastalığın geçmesini mutlak olarak isteme. Afiyetin her zaman yararlı olacağını sana kim dedi?.. Şimdi hastasın, imanın var; sağlam olunca bu imanı kaybetmeyeceğini kim temin eder? Dünyalığa dalar, Allah’ı, Peygamberi unutursun. Akıllı ol; her olur olmaz şeyin peşine koşma.

Allah hiçbir işi yapmaya mecbur değildir. O, mülkünde ancak dilediğini yapar. Allah’ı mülk sahibi bil. Bu sahip hayırlıdır. Başkasını seçme. Senin için iyi olmaz. Bir ağır yük kaldırdığın zaman sırf kuvvetini görme. Allah’ın kudretini sez. O’nun gücü olmasa senin gençliğinin, kuvvetinin ne değeri olur?.. Malına da pek güvenme. Mal sana ne yapabilir? Malın özünde mânevi tesir olmadan hiçbir değer ifade etmez. Allah bir defa tutarsa bırakmaz. Maddiyatı bırak; biraz manevî ol. O’nun tutuşu manevî yollardan gelir. Maddî tedbirlerin pek tesiri olmaz. Olsa olsa, yine O’nun tesiri ve izni ile olur.

Yazık, dilin müslüman gibi konuşuyor, kalbin onu doğrulamıyor. Sözün Allah’a ve peygambere inanmış gibi, özün tam tersine… İşlerin hiçbirine uymuyor. Ne olacak halin? Halk arasına çıkınca, senden iyisi olmuyor; yalnız kalınca neden şeklin değişiyor?.. Biliyor musun, yıllarca namaz kılsan, oruç tutsan sana hayır getirmez; ömrün boyunca hayırlı işlerde bulunsan hayır göremezsin; ancak, Allah rızasını gözeteceksin; bunu iyi bilmen gerek. Aksi halde yaptıkların boşuna; bu duruma göre, sana damga, münafık ve içi bozuk sözleri olur. «Allahtan uzak» mührünü alnına vururlar. Şu anda yaptıklarından dön. Bir an bile yaşamana senedin yoktur. Ne kadar kötü işin varsa bırak, kötü sözlerden dön. Kötü niyetlerinden kendisini hemen çekiverir.

İşte hal böyle… Her şey Allah’ı anmakla başlar. Bu duygu kalpde yerleşince işler bitmiş olur. Evvelâ anmak, son nefeste yine o… Herkes, Hakk’ı andığı kadar erebilir. Bu sebeptendir ki, büyükler daima Allah’ı anarlar. Bu anış onların benliklerini yıkar. İç âlemlerini kaplayan her cins kötülüğü eritir. Hak’tan gayrı ne ki var, benliklerinden silinir; kaybolur. Cümle varlık, Hak varlığı ile dolar. O büyük insanlar, Hak Teâlâ’nın şu emrini işitmişlerdir: «Beni anın; sizi anarım. Şükür yolumu tutun; küfür yolunu tutmayın.» (Bakara, 152)

Ey cemaat! Kötü heveslere kapılmayın. Aklınızı, mantığınızı çalıştırın. Hisle, hevesle hareket etmeyin; bunlarla olan, yolda kalır. Size bir hal olmuş. Hep duygularınızla hareket etmektesiniz. Mantığınız ve aklınız çalışmaz olmuş. Önce bilgilerinizi geliştirin. İlim kaynaklarına kendinizi kavuşturun. İlme ererseniz işleriniz kolay olur. Varlığınızı koruyabilirsiniz. Mücerret ve muayyen bilgi ile yetinmeyin. Her gün bir başkasını öğrenin. Sipsivri bir bilgi sizi kurtaramaz. Siyahla beyazı seçme kabiliyetini gösterebilecek bilgiyi elde etmeye bakınız. Kendi varlığınızda istiklâlini ilân edecek şeyi öğrenin. Müftünün fetvası ile değil, iç âleminizden kopan buyrukla hareket edin.Bu bilgiyi Allah duygusu sağlayabilir. Hak irfana sahip olan, tam bilgi sahibidir. Akan suların miktarını ölçen ve toprak kalınlığını hesap eden, âlim değildir. Gerçi bu da bir ilimdir, ama bu ilimle birlikte yüce ve ulvî şeyleri de bilmek’ gerekir. İlk başta Hak ilimle ruhunuzu bezeyin. Sonra, bu bilginin gerektirdiği gibi dış varlığınızı da Allahın emrine göre düzeltiniz. Allah, size neyi öğrenin diyorsa onu belleyin. İlk işiniz bu olsun, sonra diğerleri…Gün gün, ay ay, O’nun yolunda iş tutun. Böyle olursanız, yaptıklarınızın iyi meyvesini alabilirsiniz. Aksi halde bir serap uğruna yokluğa gömülürsünüz; size yazık olur. Ey evlâd! Bildiklerinden sorumlusun. Yerinde kullanmadığın takdirde sahibi sana çıkışır. Ayrıca bilgi de senden davacı olur ve bağırarak: - Beni iyiye kullan; yoksa hakkında şikâyetçi olurum, der.

  continue reading

481 bölüm

Tüm bölümler

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi