GÜNÜMÜZ FİTNELERİNE KARŞI EN ÖNEMLİ SİLAH: TESETTÜR - 19 AĞUSTOS 2024 - MEVLANA TAKVİMİ
Manage episode 434992014 series 2542707
Allâh Resûlü (s.a.v.) zamanında zarûret ve ihtiyaç kuvvetliydi. İnananlar fakirdi ve dışarı çıkmak için şiddetli ihtiyaç duyarlardı. Fitne ihtimali de zayıftı. Çünkü insanlarda salâhat ve takvâ ağır basardı. Onun için Allâh Resûlü (s.a.v.), genel olarak kadınların eve kapanmalarını emretmemiştir. Zamanların en kötüsü olan bizim zamanımızda ise fitne galip gelmiş, fesât ve bozukluk yayılmıştır. Dışarıda açık bir şekilde dolaşanlar şöyle dursun, hicap ve tesettür içinde olan kadınlar için bile bu fitne ve fesâttan emin olunamıyor. Kadınların dışarı çıkmaları için de eskisi kadar ihtiyaç kalmamıştır. Bu böyle olunca, Müslümanlar tesettür ve hicâbı daha ciddi tutmuşlardır. Zamanların en şerlisi olan kendi zamanımızı zamanların en hayırlısı olan Allâh Resûlü (s.a.v.)’in zamanına kıyâs etmek ise zıddı, zıdda kıyâs etmektir. Bu ise kıyâsın en acayibi ve en olmayacak çeşididir. Peygamberimiz (s.a.v.) Allâhü Teâlâ’nın şu emirlerini ısrarla tebliğ etmiştir. “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakındırsınlar ve avretlerini korusunlar. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakındırsınlar ve avretlerini korusunlar. Yürürken, üzerlerindeki ziynetlerin anlaşılması, ses çıkarması için ayaklarını sertçe yere vurmasınlar.” (Nûr s. 31), “Baş örtülerini açık yerlerinin, ense ve gerdanlarının üzerine salsınlar.” (Ahzâb s. 59) Bunun yanında kendisi zina eden erkek ve kadınlar için çeşitli azâblar olduğunu haber vermiş, bunlara had tatbik etmiş, şehvetle bakmayı zina saymış, yabancı erkek ve kadınların birlikte yalnız kalmalarını nehyetmiştir. (Misvâk Neşriyât, Eşref Ali et-Tehanevî, Hadislerle Hanefî Fıkhı, c.19, s.65)
1820 bölüm