Artwork

İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

En kolay din: ATEİZM / Kerem Önder

50:11
 
Paylaş
 

Manage episode 338473796 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

En kolay din: ATEİZM - Kerem Önder

Bebeğin oluşum süreci başlı başına bir mucize Bir bebek ortalama 50 cm boyunda 3 kilo ağırlığında doğar Yıllar içinde bu bebek 170 cm boya 70 kiloya ulaştığını düşünelim Bebek sanki çok yumuşak bir plastikten yapılmış bir balon ve hava basılıyor istisnasız herşeyi orantılı olarak büyüyor Örneğin tırnakları orantılı olarak büyümese bebek tırnakları gibi küçücük kalsa ortaya ucube bir görüntü çıkar Mesela ayak kemikleri ile et kas ve deri tabakaları orantılı büyümese ya kemik açığa çıkar ya da kemiğin tutmadığı et yığınları ortaya çıkar. Başka bir örnek damarlarımız sinirlerimiz, büyük atar veya toplar damarlarımız vücut ile orantılı büyümese ölürüz. Kulak burun dil diş vesaire her şey Sonuç olarak sanki BİR GÜÇ çok yumuşak plastikten bir balon şişirir gibi bizim her yerimizi orantılı bir şekilde büyütüyor ve ayrıca kemik kan sinir damar deriyi vesaire orantılı büyütmekte balon şişirmeye benzemez Alimlerden biri, çölde deve çobanını gördü, dedi ki Allah'ın var olduğunu nasıl bilirsin? Çoban dedi ki, kumun üzerinde deve izlerini görürsem bilirim ki ordan deve geçmiştir. Dünyaya baktığımda bir yaratıcının izlerini görüyorum.

Dünyadaki hiç kimse her şeyi bilemez. Herkes bildiğinin alimi, bilmediğinin cahilidir. Bildiğiniz doğru ilimleri hakkıyla yaşar ve insanlara karşılıksız öğretirseniz, Allah da size bilmediğiniz bilgileri öğretecektir. "Bildiklerinizle amel ederseniz, bilmediklerinizi Allah size öğretir." (Aclunî; Keşfü'l hafâ, h.no: 2542) "Ey iman edenler! Eğer Allah'tan korkarsanız, O, size iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış verir..." (Enfal 29) Her şeyi bilmek zorunda değilsin ama bildiğin kadarını anlatmak zorundasın. Ebu Hureyre’nin her şeyi öğrendikten sonra mı anlatalım sorusu… İnsanlar okumuyor, dinlemiyor ve düşünmüyor! Çalıştırmamaktan sebep, beyinler paslandı ve tembelleşti artık. Şu durumda, birine anlatacağın dini bir hakikati olabildiğince basitleştirmen gerekiyor. Eğer basit bir şekilde açıklayamıyorsan, yeterince anlayamamışsın demektir! Bir daha oku, bir daha dinle, üzerinde düşün ve daha açık anlat. "Söz, etkisiz ise ya dinleyenin kalbi kararmıştır veya söyleyen, söylediğini yaşamıyordur." Mevlâna Celaleddin (rahmetullahi aleyh)

Şu halde asıl ispatlanması istenecek olan iddia, İnkâr düşüncesidir. Aklın düşünme kurallarından biri olarak bir şeyin varlığını ispat kolaydır, bir iki karîne ve delil ile kanaat getirilir. Mesela, Hindistan cevizi ağacının var olduğunu iddia eden bir kimse "meyveleri süt konserveleri gibi olan bu ağaç yeryüzünde vardır. Bunun delili de işte bazı meyvelerini taşıyan şu daldır." diye göstermekle davasını ispat eder. Fakat dün-yada böyle bir ağacın bulunmadığını iddia eden kimse, yeryüzünü karış karış dolaşıp bulunmadığını tespit etmediği müddetçe iddiasını ispatlayamaz ve iddiası aklen geçerli olamaz. Karış karış dolaşmak ise, imkânsız denecek derecede zordur. Onun içindir ki, bir mantık kuralı olarak "Mutlak yokluk (nefy) ispatlanamaz" denilmiştir.

Mesela ahreti inkâr da böyledir. Geçmiş ve gelecek bütün zamanları elekten geçirmeden, aklen geçerli olmak kaydıyla, hiç kimse çıkıp "ahiret hayatı yoktur" diyemez. Objektif, dış dünya hakkında hüküm veremez. Onun en fazla yapabileceği iş kendi sübjektif köşesinde "Bana göre yoktur, ben inanmıyorum" demekten ibarettir.

اَمْ خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ اَمْ هُمُ الْخَالِقُونَۜ

“Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?” Tur 35 Ateizm de bir din’dir! Tanrısı, Evren; Peygamberi, Darwin; Kitabı, Türlerin Kökeni; Mucizesi de Tesadüf’tür... Samiri'nin buzağısı gibi, kendi ellerinle yaptığın bir tanrıya egoya tapıyorsun Ateist! Akıl nerede?

...

  continue reading

481 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 338473796 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

En kolay din: ATEİZM - Kerem Önder

Bebeğin oluşum süreci başlı başına bir mucize Bir bebek ortalama 50 cm boyunda 3 kilo ağırlığında doğar Yıllar içinde bu bebek 170 cm boya 70 kiloya ulaştığını düşünelim Bebek sanki çok yumuşak bir plastikten yapılmış bir balon ve hava basılıyor istisnasız herşeyi orantılı olarak büyüyor Örneğin tırnakları orantılı olarak büyümese bebek tırnakları gibi küçücük kalsa ortaya ucube bir görüntü çıkar Mesela ayak kemikleri ile et kas ve deri tabakaları orantılı büyümese ya kemik açığa çıkar ya da kemiğin tutmadığı et yığınları ortaya çıkar. Başka bir örnek damarlarımız sinirlerimiz, büyük atar veya toplar damarlarımız vücut ile orantılı büyümese ölürüz. Kulak burun dil diş vesaire her şey Sonuç olarak sanki BİR GÜÇ çok yumuşak plastikten bir balon şişirir gibi bizim her yerimizi orantılı bir şekilde büyütüyor ve ayrıca kemik kan sinir damar deriyi vesaire orantılı büyütmekte balon şişirmeye benzemez Alimlerden biri, çölde deve çobanını gördü, dedi ki Allah'ın var olduğunu nasıl bilirsin? Çoban dedi ki, kumun üzerinde deve izlerini görürsem bilirim ki ordan deve geçmiştir. Dünyaya baktığımda bir yaratıcının izlerini görüyorum.

Dünyadaki hiç kimse her şeyi bilemez. Herkes bildiğinin alimi, bilmediğinin cahilidir. Bildiğiniz doğru ilimleri hakkıyla yaşar ve insanlara karşılıksız öğretirseniz, Allah da size bilmediğiniz bilgileri öğretecektir. "Bildiklerinizle amel ederseniz, bilmediklerinizi Allah size öğretir." (Aclunî; Keşfü'l hafâ, h.no: 2542) "Ey iman edenler! Eğer Allah'tan korkarsanız, O, size iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış verir..." (Enfal 29) Her şeyi bilmek zorunda değilsin ama bildiğin kadarını anlatmak zorundasın. Ebu Hureyre’nin her şeyi öğrendikten sonra mı anlatalım sorusu… İnsanlar okumuyor, dinlemiyor ve düşünmüyor! Çalıştırmamaktan sebep, beyinler paslandı ve tembelleşti artık. Şu durumda, birine anlatacağın dini bir hakikati olabildiğince basitleştirmen gerekiyor. Eğer basit bir şekilde açıklayamıyorsan, yeterince anlayamamışsın demektir! Bir daha oku, bir daha dinle, üzerinde düşün ve daha açık anlat. "Söz, etkisiz ise ya dinleyenin kalbi kararmıştır veya söyleyen, söylediğini yaşamıyordur." Mevlâna Celaleddin (rahmetullahi aleyh)

Şu halde asıl ispatlanması istenecek olan iddia, İnkâr düşüncesidir. Aklın düşünme kurallarından biri olarak bir şeyin varlığını ispat kolaydır, bir iki karîne ve delil ile kanaat getirilir. Mesela, Hindistan cevizi ağacının var olduğunu iddia eden bir kimse "meyveleri süt konserveleri gibi olan bu ağaç yeryüzünde vardır. Bunun delili de işte bazı meyvelerini taşıyan şu daldır." diye göstermekle davasını ispat eder. Fakat dün-yada böyle bir ağacın bulunmadığını iddia eden kimse, yeryüzünü karış karış dolaşıp bulunmadığını tespit etmediği müddetçe iddiasını ispatlayamaz ve iddiası aklen geçerli olamaz. Karış karış dolaşmak ise, imkânsız denecek derecede zordur. Onun içindir ki, bir mantık kuralı olarak "Mutlak yokluk (nefy) ispatlanamaz" denilmiştir.

Mesela ahreti inkâr da böyledir. Geçmiş ve gelecek bütün zamanları elekten geçirmeden, aklen geçerli olmak kaydıyla, hiç kimse çıkıp "ahiret hayatı yoktur" diyemez. Objektif, dış dünya hakkında hüküm veremez. Onun en fazla yapabileceği iş kendi sübjektif köşesinde "Bana göre yoktur, ben inanmıyorum" demekten ibarettir.

اَمْ خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ اَمْ هُمُ الْخَالِقُونَۜ

“Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?” Tur 35 Ateizm de bir din’dir! Tanrısı, Evren; Peygamberi, Darwin; Kitabı, Türlerin Kökeni; Mucizesi de Tesadüf’tür... Samiri'nin buzağısı gibi, kendi ellerinle yaptığın bir tanrıya egoya tapıyorsun Ateist! Akıl nerede?

...

  continue reading

481 bölüm

Tüm bölümler

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi