ZAKİRİN-17 - İMAM GAZALİ Hz (Hayatı, Cennet-ul Esma Duası, Şeb-i Arus-Vuslat Kasidesi)
Manage episode 312952128 series 3226945
Büyük İslam âlimi, 11. asrın Müceddidi, mutasavvıfı ve müderrisi, Hüccet-ül-İslam , Zeynüddin (dinin ziyneti) isimleriyle tanınan,yazdığı kitapların sayfası 55 yıllık kısa ömrüne bölününce bir güne 18 sayfa düşen 1000 (bin)e yakın eser sahibi İmam Gazali nin hayatını kısaca hatırlayıp, Sebi Arus- Vuslat gecesinde yazdigi Son vasiyetini içeren Kasidesini ve Kulubud Daria da kayitli Cennetul Esma evradini okuyacağız
Gazali (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus ve Cürcan şehirlerinde daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi'nde tahsilini tamamlayınca, büyük bir ilim ve edebiyat hâmisi olan Selçuklu veziri üstün devlet adamı Nizâm-ül-mülk’ün da’veti üzerine Bağdad’a gitti. Nizâm-ül-mülk’ün topladığı ilim meclisinde bulunan zamanın âlimleri, İmâm-ı Gazâlî’nin ilminin derinliğine ve mes’eleleri izah etmekdeki üstün kabiliyetine hayran kaldıklarını i’tirâf ettiler. Üstün vasıflarından dolayı hem âlimler, hem de halk tarafından çok sevildi. O zaman ortaya çıkan sapık fırkaların mensûpları, onun yüksek ilmi ve en zor, en ince mevzûları en açık bir şekilde anlatması, hitâbet ve izah etme kabiliyetinin yüksekliği, zekâsının parlaklığı karşısında perişan ve mağlûb oldular. Bu sırada otuzdört yaşında bulunan İmâm-ı Gazâlî’nin İslâmiyete yaptığı büyük hizmetleri gören Selçuklu veziri Nizâm-ül-mülk, onu Nizamiye Medresesi’nin (Üniversite) başmüderrisliğine, şimdiki ta’biriyle rektörlüğüne ta’yin etti. Bu medresenin başına geçen İmâm-ı Gazâlî, üçyüz seçkin talebeye, lüzumlu olan ilimleri ogretiyor Bir taraftan da kıymetli kitaplar yazıyordu.
Yaklaşık 10 yıl süren bu inziva doneminde baş eseri olan İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn’i Kimyâ-yı Saʿâdet ve Eyyühe’l-veled eserlerini yazmıştır. 1106 da tekrar Nîşâbur’ da Nizâmiye Medresesi’nde öğretim görevine başladıgin da“ Eskiden mevki kazandıran ilmi öğretiyordum...; şimdi ise mevki terkettiren ilme çağırıyorum”demişti.. İhyâ’sını kalabalık bir talebe kitlesine ders olarak okuttu.
İhyâ’ü ‘Ulûmiddîn, İslâm dünyası kadar batıda da kendisine, yaygın olarak başvurulan eserlerin başında gelmektedir. Pek çok dile tercüme edilmiştir. Ümmetin: ‘İslâm’a dair bütün kitaplar kaybolup sadece İhyâ’ kalsaydı, diğerlerini aratmazdı‘ diyerek taltif ettiği, -kimi bölgelerde- vird edindiği bu eserden Müslümanlar, kıyamete kadar istifâde etmeye devam edeceklerdir inşaAllâh…
Mânâ âleminde, o Hüccetü’l-İslâm’ın ve büyük eseri İhyâ’ü ‘Ulûmiddîn’in büyüklüğünü Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in, Hazreti İsa ve Musa Nebîlerin ve Şeyhayn (Hazreti Ebûbekir es-Sıddîk ve Hazreti Ömer Radıyallâhu Anhûma)nın da tasdik ettikleri haber verilmiştir.
Uç yılı aşkın bir süreden sonra resmî görevini bir defa daha bırakıp Tûs’a döndü (1109). evinin yanındaki medrese, ve tekke de günleri, insanları irşâd etmekle geçti. 55 yaşında iken 1111 yılında vefât etti.Tûs’ta ünlü şair Firdevsî’nin mezarının yakınına defnedildi.İmâm-ı Gazâlî hazretleri vuslat seb i arus elbisesini giyip, yüzünü kıbleye dönüp, rûhunu teslim etmişti. Başı ucunda bazı beyitlerin yazılı olduğu sayfalar vardi.Bu İmam Gazali nin tek kasidesi daha sonralari Şeyh Abdulgani en-Nablusi (105011143) tarafından şerh edilen ölüm kasidesi idi.
100 yüzyıl sonra yaşayan Mevlânâ nin Şeb i Arus Vuslat Halvet Gecesi diye adlandırdığı beyitlerin manalarin belki ilham kaynagi İmam Gazali nin, Rabbine kavuşma anını ölüm e nasıl gülerek ve bilerek gittiğini Eserlerinde hep ilmelyakin anlattığı ölüm gerçeğini hakkal yakın ve aynelyakin yasayarak o anlarda kaleme aldığı son eseridir.
Gelmiş-geçmiş İslâm âlimleri arasında Üstad Bediüzzaman'a en çok benzeyen Dokuz yüz sene evvel yaşayan ve asırlara hükmeden İmam-ı Gazzâlî'dir. Eğer yaşadıkları şartlar ve ortam aynı olsaydı, belki aralarındaki misliyet de ayniyete inkılâp ederdi.
51 bölüm