Player FM - Internet Radio Done Right
0-10 subscribers
Checked 1M ago
üç yıl önce eklendi
İçerik Canca Şeyler tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Canca Şeyler veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !
Öykü | Oktay Akbal - Büyükbabam ve Ben
Manage episode 427789108 series 2998258
İçerik Canca Şeyler tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Canca Şeyler veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Öykü: Oktay Akbal - Büyükbabam ve Ben Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "TENTELİ bir arabaya binerdik. İstasyonun önünde sıra sıra dururlardı. Arlan mavili kırmızılı kurdelelerle süslü... Tren yolculuğu uzun sürerdi. Yoksa bana mı öyle gelirdi? Bir bayram sabahıdır, Şehzadebaşı'nda kırmızı bir tramvay bizi Köprüye götürmüştür. Bir vapur bizi beklemektedir. Haydarpaşa' da da bir tren.. Feneryolu, Kızıltoprak. Bakardım pencereden gerçekten bu yerin toprakları kızıl mı diye! Sonra Göztepe, derken Erenköy ... Hep boynu eğik dururum resimlerde. Neden, bilinmez. Küçük yaşta babasız kalacağımın belirtisi mi, bir önsezi mi? Oysa mutlu olmalıydım. Annem, babam evimiz!.. der Ziya Osman Saba, daha ne olsun? Bakıyorum çekmelerdeki eski fotoğraflara, hepsi birbirine benziyor. Solgun, mahzun, düşçü bir çocuk. .. Okul fotoğraflarında çevremdeki çocuklara bakıyorum : Dimdik durmuşlar, ateşli bakışları yıllardır sönmemiş, kendilerine güven içindeler. .. Bir hüzün var benim resimlerimde! Beni içinde yaşadığım mutluluktan koparan bir şeyler. .. Bir korku mu? Gelecek yılların tatsız bunalımlarının kuşkusu mu? Niye mahallenin öteki çocukları gibi cami avlusunda top ardında koşmuyordum, niye kapı önlerinde bilye oynamıyordum, niye aşağı mahallelerdeki taş kavgalarına katılmıyordum? Varsa yoksa dergilerdi, kitaplardı, filmlerdi dostlarım, arkadaşlarım ..."
…
continue reading
271 bölüm
Manage episode 427789108 series 2998258
İçerik Canca Şeyler tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Canca Şeyler veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Öykü: Oktay Akbal - Büyükbabam ve Ben Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "TENTELİ bir arabaya binerdik. İstasyonun önünde sıra sıra dururlardı. Arlan mavili kırmızılı kurdelelerle süslü... Tren yolculuğu uzun sürerdi. Yoksa bana mı öyle gelirdi? Bir bayram sabahıdır, Şehzadebaşı'nda kırmızı bir tramvay bizi Köprüye götürmüştür. Bir vapur bizi beklemektedir. Haydarpaşa' da da bir tren.. Feneryolu, Kızıltoprak. Bakardım pencereden gerçekten bu yerin toprakları kızıl mı diye! Sonra Göztepe, derken Erenköy ... Hep boynu eğik dururum resimlerde. Neden, bilinmez. Küçük yaşta babasız kalacağımın belirtisi mi, bir önsezi mi? Oysa mutlu olmalıydım. Annem, babam evimiz!.. der Ziya Osman Saba, daha ne olsun? Bakıyorum çekmelerdeki eski fotoğraflara, hepsi birbirine benziyor. Solgun, mahzun, düşçü bir çocuk. .. Okul fotoğraflarında çevremdeki çocuklara bakıyorum : Dimdik durmuşlar, ateşli bakışları yıllardır sönmemiş, kendilerine güven içindeler. .. Bir hüzün var benim resimlerimde! Beni içinde yaşadığım mutluluktan koparan bir şeyler. .. Bir korku mu? Gelecek yılların tatsız bunalımlarının kuşkusu mu? Niye mahallenin öteki çocukları gibi cami avlusunda top ardında koşmuyordum, niye kapı önlerinde bilye oynamıyordum, niye aşağı mahallelerdeki taş kavgalarına katılmıyordum? Varsa yoksa dergilerdi, kitaplardı, filmlerdi dostlarım, arkadaşlarım ..."
…
continue reading
271 bölüm
Tüm bölümler
×C
Canca Sesli Kitap
1 Öykü | Tuba Sina Aydın - Yeni Kadın 14:40
14:40
Daha Sonra Çal
Daha Sonra Çal
Listeler
Beğen
Beğenildi
14:40Öykü: Tuba Sina Aydın - Yeni Kadın (İshak Edebiyat, 2024) Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya " Eyvalllah. Eskiden 'KADIN'ı yazarken, kucağı çocuklu 'K', zülüfleri oyalı 'A', karnı burnunda 'D', boynu kıldan ince 'I', gözyaşları sel gibi akan 'N' çizerdim. Yani basbayağı 'Kadın'ı okuyucunun gözünün önünde çizerdim. Ama baktım zihnimde altı çizilen 'Kadın'ın her yerde üstü çiziliveriyor. Ben de boşlayıverdim bu ucuz edebiyat numaralarını. Yazıp çiziyorum artık her şeyi anasını satayım. Hele son zamanlarda yazdıklarım, yirmi dokuzluk harf hektarlarında nektar bırakmayan cinsten. Biliyorum ki bu öyküm de oyuncak bebeğin pili bitince çocuğun onu fırlatıp atması gibi okuyucuyu öfkelendirip ağlatacak ve bir çöp kovasını hak edecek. Ne diyeyim, vakit israfınız için şimdiden teşekkürler."…
C
Canca Sesli Kitap
1 Öykü | Harun Kapan - Senin Adını Bir Bilsem 12:52
12:52
Daha Sonra Çal
Daha Sonra Çal
Listeler
Beğen
Beğenildi
12:52Öykü: Harun Kapan - Senin Adını Bir Bilsem Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya “Öyleyse neden tüm konuşulanları değil de salt kendi hakkımızdakileri duyarız?” Keyifli dinlemeler.
Şükrü Erbaş - İnsanın Acısını İnsan Alır Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "...insan bağışlayarak yener yanlışı. insanın acısını insan alır. iyilik böyle kolay yenilmez..."
C
Canca Sesli Kitap
1 Öykü | Oktay Akbal - Büyükbabam ve Ben 23:00
23:00
Daha Sonra Çal
Daha Sonra Çal
Listeler
Beğen
Beğenildi
23:00Öykü: Oktay Akbal - Büyükbabam ve Ben Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "TENTELİ bir arabaya binerdik. İstasyonun önünde sıra sıra dururlardı. Arlan mavili kırmızılı kurdelelerle süslü... Tren yolculuğu uzun sürerdi. Yoksa bana mı öyle gelirdi? Bir bayram sabahıdır, Şehzadebaşı'nda kırmızı bir tramvay bizi Köprüye götürmüştür. Bir vapur bizi beklemektedir. Haydarpaşa' da da bir tren.. Feneryolu, Kızıltoprak. Bakardım pencereden gerçekten bu yerin toprakları kızıl mı diye! Sonra Göztepe, derken Erenköy ... Hep boynu eğik dururum resimlerde. Neden, bilinmez. Küçük yaşta babasız kalacağımın belirtisi mi, bir önsezi mi? Oysa mutlu olmalıydım. Annem, babam evimiz!.. der Ziya Osman Saba, daha ne olsun? Bakıyorum çekmelerdeki eski fotoğraflara, hepsi birbirine benziyor. Solgun, mahzun, düşçü bir çocuk. .. Okul fotoğraflarında çevremdeki çocuklara bakıyorum : Dimdik durmuşlar, ateşli bakışları yıllardır sönmemiş, kendilerine güven içindeler. .. Bir hüzün var benim resimlerimde! Beni içinde yaşadığım mutluluktan koparan bir şeyler. .. Bir korku mu? Gelecek yılların tatsız bunalımlarının kuşkusu mu? Niye mahallenin öteki çocukları gibi cami avlusunda top ardında koşmuyordum, niye kapı önlerinde bilye oynamıyordum, niye aşağı mahallelerdeki taş kavgalarına katılmıyordum? Varsa yoksa dergilerdi, kitaplardı, filmlerdi dostlarım, arkadaşlarım ..."…
Öykü: Ümit Ahmet Duman - Terk Etmeyen Yalnızlığım Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Dedim sana dostum, yalvardım o gece, beni benle yalnız bırakma diye. Sen ise o izbe bile diyemeyeceğim, kıt ışıklı köhne odada dördüncü olmayı tercih ettin. Ne anlıyorsan o meretten, aynı laflar, aynı sözler, kinlenmeler, ortaklıklar, taş çalmalar… Düzenbazlıkları öğrendiğin, ilk sigaranı dudaklarına sürdüğün, ilk aşklarını korkusuzca paylaştığın hücreyi tercih ettin, yuh olsun sana. Korkarım efkârlandım, dolunayda bir fena bu akşam, ilkokulumuzun arka duvarına dayayacağım sırtımı, sana sormadım ama, param bir litrelik köpek öldürene yettiğinden, açtırdım da şişeyi mahalle bakkalı abime, “Ooo delikanlı gene efkârlanmışsın bu gece afiyet olsun,” sözleri ile yollandım düş dünyama."…
Öykü: Belgin Usta Güç - Yokum (İshak Edebiyat, 2024) Seslendiren: Bakış Kutlu Kurtuluş " On… Dokuz… Sekiz. Git başımdan. On… Dokuz… Sekiz. Belki daha hızlı saymalıyım. Sıfıra kadar saydığımda gitmiş ol. On… Dokuz… Sekiz. Neden gitmedin? Öyle dediler, gitmen gerekirmiş. Bak sayılar yine hırpalıyor beni. On, dokuz, sekiz, yedi. Dur, kaybolma, sıfıra kadar zaman var, gitme, biraz daha kal. Dün bulaşıkları yıkarken sesini hatırlamadığımı fark ettim. Dehşete kapıldım. Konuş benimle, sesini özledim. Ama en çok gamzeni. Sonra ıslık çalışlarını, apartmana girdiğinde merdivenlerden gelen ıslığını, çok içtiğin için son yıllarda belirginleşen göbeğini, özensizce kestirdiğin saçlarını, ağaran sakalını, kirli gözlüklerini, seviştiğimizdeki terinin kokusunu. Yüzündeki şu kırmızı lekeyi neden silmedin? Ne zaman bu kadar acımasız oldun sen?"…
Konser Mumu Yazan & Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "İnanmak işte: eylemi baki, şekli dilediğimiz gibi..."
C
Canca Sesli Kitap
1 Öykü | Ankara Expresinde Zaman - Emame Akman Harmancı 20:41
20:41
Daha Sonra Çal
Daha Sonra Çal
Listeler
Beğen
Beğenildi
20:41Öykü: Ankara Expresinde Zaman - Emame Akman Harmancı Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Rayların üzerinde akıp gidiyordu tren. Vagonların altından gelen düzenli tıkırtılar uykusunu getirmişti. Birkaç saat daha yolu vardı İstanbul’a. Cama başını yaslayıp yemyeşil manzarayı seyre koyuldu. Uzun sürmesine rağmen seviyordu tren yolculuklarını. İnsanların uğramadığı ıssız ormanların ve heybetli dağların arasından geçerken kendini bitimsiz bir maceranın kahramanı gibi hissediyordu. Biraz ilerideki camın bir tanesi açıktı. Hoş bir serinlik doluyordu içeri. Beraberinde mis gibi bir orman havası. Gözlerini yumdu. Birkaç dakika sonra ağırlaşan göz kapaklarını açtığında yağmurun hafifçe çiselediğini gördü hayal meyal. Cama düşen narin damlacıkları izlemeye mecali kalmadı. Tatlı bir uykunun kollarına teslim oldu."…
Öykü: Sait Faik Abasıyanık - Şehri Unutan Adam Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Çoktan beri şehre inmemiştim. O gün insanları sevebilmek arzusuyla otelin kapısını açtığım zaman, karşıma ilk çıkan insan, bir küfeci çocuğu oldu. Kirli, soluk yanaklarına, çıplak ayaklarına merhametle değil, sevgi ile baktım. Zaten otelin kapısından bu niyetle çıkmamış mıydım?"…
C
Canca Sesli Kitap
1 Öykü | O.Henry - New York'u Nasıl Sevdi? 16:37
16:37
Daha Sonra Çal
Daha Sonra Çal
Listeler
Beğen
Beğenildi
16:37Öykü | O.Henry - New York'u Nasıl Sevdi? Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Raggles'in başka birçok özelliğinden başka üstelik bir de şairliği vardı. Serseri diye anılıyordu, ama bu ona düşünür sanatçı, gezgin, doğa bilimci, kâşif demenin dolambaçlı bir biçimiydi. Aslında şairliği bunların hepsinin üstündeydi. Raggles yaşamında tek bir dize yazmış değildir; o şiirlerini yaşardı. Başyapıtını yazmaya girişseydi ortaya iki satırlık saçma bir beyitten başka bir şey koyamayacaktı. Ama biz esas olarak onun şairliği üzerinde duralım, ilerisine gitmeyelim. Raggles kâğıda kaleme başvurmak zorunda kalsaydı kentler üzerine şiirler yazardı. Kadınlar aynadaki yansımalarını, çocuklar kırılan bir bebekten kopan parçaları, yaban hayvanları üzerine yazı yazanlar hayvanat bahçelerindeki kafesleri nasıl gözden geçirirlerse o da kentleri öyle incelerdi. Raggles için bir kent birçok insanı içine alan bir tuğla ve harç yığını değildi. Birçok yaşamı bir araya getiren; kendine özgü bir çeşnisi, kendine özgü duyguları ve benliği, kendine özgü bir ruhu olan, şairane bir varlıktı."…
Ümit Yaşar Oğuzcan - Dağ Rüzgarı Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya Keyifli dinlemeler...
Şiir: Ümit Yaşar Oğuzcan - Her Sabah Seninle Başlar Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya Müzik: Can Atilla - Hamamda İlk Gözyaşları "Önce gözlerin girer odamdan içeri Sonra ellerin, saçların dudakların Bir bir hatırlarım Her sabah senin olan ne varsa Yüzüm aydınlanır Şarkılar söylemek gelir içimden Yakında bir kuş öter Uzaklarda bir tren sesi Sonra kornalar, çocuk ağlamaları Vapur düdükleri Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma Sarar benliğimi birden Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım Her sabah seninle başlar Ve ben her sabah Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım Her sabah Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir Biri gider, biri gelir Biri gider, biri gelir Yakamda duygusuz iğrenç elleri Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde O alışılmış yaşamak ki her sabah İğreti bir elbise gibi durur üzerimde Bir isyandır sarar içimi Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni Biri gider, biri gelir Hep aynı ses, aynı şarkı Aynı sağır gökyüzü Dilsiz bir deniz Kör bir düzen Hep aynı kör döğüşü Yalancı yüzler, aptalca bakışlar O iki yüzlü selamlar Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar Ya o geceler satılmış, utanç dolu Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri Kristal kadehlerde kral içkiler O hesaplı dostluklar Satın alınmış sevgiler Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım Sevmekse gönlümce sevmeliyim Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı Ölmekse istediğim anda ölmeliyim ve yaşıyorsam Her şey bambaşka olmalı seninle Alışılmış şeylerden öte Yalanlardan, düzenlerden uzak Yeter, yeter artık Dönmesin o eski plak Her şey gölümüzce olsun Bulsun Dilediği zaman ellerim ellerini Paylaşalım seninle bütün geceleri Sabahları, akşam üzerlerini Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi Yeter artık, yeter Kırılsın o çemberler Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin Bütün bir ömür boyunca Seninle başlayan sabahlarım Seninle sürüp gitsin.…
C
Canca Sesli Kitap
1 Öykü | Ümit Yaban - Kavaklar 10:04
10:04
Daha Sonra Çal
Daha Sonra Çal
Listeler
Beğen
Beğenildi
10:04Öykü: Ümit Yaban - Kavaklar (İshak Edebiyat) Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Sonra bir anda ismim sokakta çınladı, ben arkamı döndüm annemin koşarak bize yaklaştığını gördüm. Bir yanda Gazi abinin kırbacının sesi diğer yanda annemin sokağı inleten tiz sesi… Annem hem bağırıyor hem de ayakları önden fırlayacakmış gibi duran terlikleriyle bize yaklaşıyordu. Mesafe kısalıyor, yüzündeki anlamsız ifadede belirgin bir hâl almaya başlıyordu. Ama ben yine de annemin yüzünden geçen ifadeleri okumakta zorlanıyordum. Şah damarı nehirdeki balık kadar oynak görünüyordu. "…
C
Canca Sesli Kitap
1 Öykü | Çilem Dilber - Şam Şeytanı 19:42
19:42
Daha Sonra Çal
Daha Sonra Çal
Listeler
Beğen
Beğenildi
19:42Öykü: Çilem Dilber - Şam Şeytanı Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Kalabalığın ağır hüznünü aşıp salondan geçiyoruz. Üzerimizde onlarca ıslak bakış. Kerim’le aynı yaşlarda olduğumuzu düşünüp biraz da kızgınlık duyuyor olmalılar. O öldü siz niye hâlâ yaşıyorsunuz? Ne biçim arkadaşsınız siz? Odalarda acılı bir telaş. Yemekler, çaylar, mutfaktan taşan kadın sesleri, ara sıra yükselen yavaş yavaş kısılan ağıtlar. Kapıda ayakkabı çiftleri darmadağın. Hava çoktan kararmış, geçen zamanın farkına varmamışız. Zaman boşlukta bir yerde, ayın karanlık yüzü gibi asılı kalmış. Yetişecek bir yerimiz varmış gibi telaşlı adımlarla geçiyoruz sokağı. Burnumda helva kokusu. Bırak yemeyi daha sittinsene görmek istemiyorum. Midemde hiç geçmeyecek gibi bir bulantı. “Sen yedin mi helvadan,” diye soruyorum Halil’e. Dünyanın en önemli sorusuna cevap verir gibi adımlarını yavaşlatıp yüzüme bakıyor. Başını sağa sola sallıyor. "…
Öykü: Serkan Türk - Yeri Sarsılan Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Onu televizyonda gördüğümde şaşırdığımı söyleyemem. Her yerde karşımıza çıkabilecek tipte bir insandı. Kamyonun kasasına çıkmış kavun tartarken, komşu teyzenin odasını boyarken, mahalle arasında top sektirirken gördüğümde nasıl çakılı durduysam yerimde ekranda boy boy fotoğraflarını gördüğümde de öylece kaldım. Kaybolmuş. Böyle bir şeye ihtimal vermedim. Karabatak gibi zaman zaman ortalarda gözükmez sonra birden pat diye bakkalla tavla oynarken denk gelirdim ona. Parkta çocukların balonlarını şişirirken yahut ağaçları budarken."…
Player FM'e Hoş Geldiniz!
Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.