Artwork

İçerik Zakirin tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Zakirin veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

ZAKİRİN-12 İbrahim Hakkı Hazretleri-Mevla Görelim Neyler Neylerse Güzel Eyler (30 beyit)

54:24
 
Paylaş
 

Manage episode 312952133 series 3226945
İçerik Zakirin tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Zakirin veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Mevlana Celâleddin er-Rûmî (1207-1273)
Hazret, 1207 yılında Horasan ,(bugünkü Afganistan) Belh bölgesinde hayata gözlerini açtı. Babası, şeyh Muhammed Bahâüddin es-Sıddîkî ki, Hazreti Ebû Bekir'in onuncu derecede torunuydu. Merhum Tâhiru'l-Mevlevî'ye göre, vâlide-i mükerremeleri de Efendimiz'in soyundan ayrı bir şecere-i mübarekenin meyvesiydi. Baba, bulunduğu bölgede 'Sultanu'l-Ulemâ' unvanıyla yâdedilen bir Peygamber vârisi ve bir hakikat eriydi. Pek çok hak dostu gibi o da doğup büyüdüğü yerde hazmedilememiş, hatta hırpalanmış ve bir manâda göçe zorlanmıştı. Bu itibarla da, maskat-ı re'si olan Harzemlilerin ülkesinden ayrılmış.. upuzun bir müsâferet ve ikamet fasılları yaşamış: Hicaz'a uğramış, bir miktar şam'da ikamet etmiş, bir hayli sulehânın yanında Muhyiddin ibn Arabî gibi mümtaz şahsiyetlerle görüşmüş, görüşmüş ve feyiz alıp feyiz vermiş.. ve kendiyle beraber dünyevî yaşı itibarıyla henüz altı-yedi yaşına yeni basmış bulunan büyük ruhlu küçük Mevlânâ da zatına has o derin tecessüs ve tefahhus hisleriyle gördüklerini gayet net fotoğraflamış, çevresini iyi okumuş, bilhassa Hazreti Muhyiddin'in esrarlı dünyasına -tabiî yaşının müsaadesi ölçüsünde- nüfuz ederek onun sohbetiyle ayrı bir insibağ yaşamış; ondan iltifat görmüş ve teveccühlerine mazhar olmuş.. böylece oldukça sıkıntılı fakat değişik mevhibe ve vâridlere açık hedefi meçhul bu bereketli hicrette Hazreti ibrahim, Hazreti Musa ve Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm (aleyhim salavâtullahi ve selâmuhu mile'l-arzi ve mile's-semâ) gibi hep bereket bulmuş, hep lütuf görmüş ve kazâya rıza sayesinde adı konmamış ihsanlara mazhar olmuştur.
Yollar bu kutlu aileyi alıp Erzincan'a götürmüş, kader onları Karaman'a çekmiş. Bir miktar 'Halâveye' medresesinde talebelik.. bir süre şam-Halep medreselerinde ulûm-i islâmiye tahsili.. ve tekmîl-i nüsahtan sonra yeni ana ocağı sayılan Konya'ya avdet.. bir süre sonra Hoca Şemseddin Semerkandî'nin semere-i mübarekesi Gevher Hatun'la izdivaç.. ardından da muhterem peder Sultanu'l-Ulemâ'nın Allah'a yürümesi.. ve Seyyid Burhaneddin Tirmizî'nin nezaretinde uzun bir seyr u sülûk-i rûhânî.. derken birkaç sene sonra Rüknüddin Zerkûbî'nin işaretiyle Konya'ya gelen Şems-i Tebrizî ile buluşma ve yeni bir derinliğe açılma..
Mesnevi'nin I. cildinin 1258-1261 arasındaki bir tarih­te yazılmaya başlanıp 1263 veya 1264 yı­lında tamamlandığı söylenebilir. Diğer beş cilt ise ara verilmeden telif edilmiştir.Hüsâmeddin Çelebi, Mevlânâ'nın Mesnevi'yi yazdırırken hiçbir kitaba müracaat etme­diğini, eline kalem almadığını; medresede, tenezzuh tefekkür ettiği yerlerde..gelen ilhamlari hemen zaptettiği­ni, hatta yazmaya yetişemediğini söyler.
Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî hazretleri Üzerinden asırlar geçmiş olmasına rağmen o, eserleriyle bugün bile bizi duyuyor, dinliyor, hislerimizi paylaşıyor ve problemlerimize çareler sunuyor gibi . O, geçmişte yaşamış biri; ama yedi asır sonra dahi hâlâ içimizde dipdiri.. ziyasını Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm (aleyhi ekmelü't-tehâyâ)'dan alan ve günümüze kadar değişik dalga boyundaki tayflar hâlinde her yana yayan bir nur adam.. evliyâ, asfiyâ çerçevesinde seçilmişlerden bir seçilmiş ve aşk u muhabbet kahramanları arasında sözleri mîr-i livâ bir kutlu.. ölü ruhlara hayat üfleyen bir israfil sûru.. nefesi, çoraklaşmış gönüllerin âb-ı hayatı, yoldakilerin nuru ve tam bir Peygamber vârisi.

Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri der ki; Bil ki, ben hayatta sağ kaldıkça Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî (ks) Hazretleri’nin dediği gibi derim: ”Ben, hayatta kaldıkça, Kur’ân’ın bendesiyim. Ben Muhammed-i Muhtar’ın (asm) yolunun toprağıyım.”Üstad Hz. Hazret-i Mevlânâ benim zamanımda gelseydi, Risâle-i Nûr’u yazardı. Ben de Hazret-i Mevlânâ zamanında gelseydim, Mesnevî’yi yazardım. O zaman hizmet Mesnevî tarzındaydı. Şimdi Risâle-i Nûr tarzındadır.”

  continue reading

51 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 312952133 series 3226945
İçerik Zakirin tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Zakirin veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Mevlana Celâleddin er-Rûmî (1207-1273)
Hazret, 1207 yılında Horasan ,(bugünkü Afganistan) Belh bölgesinde hayata gözlerini açtı. Babası, şeyh Muhammed Bahâüddin es-Sıddîkî ki, Hazreti Ebû Bekir'in onuncu derecede torunuydu. Merhum Tâhiru'l-Mevlevî'ye göre, vâlide-i mükerremeleri de Efendimiz'in soyundan ayrı bir şecere-i mübarekenin meyvesiydi. Baba, bulunduğu bölgede 'Sultanu'l-Ulemâ' unvanıyla yâdedilen bir Peygamber vârisi ve bir hakikat eriydi. Pek çok hak dostu gibi o da doğup büyüdüğü yerde hazmedilememiş, hatta hırpalanmış ve bir manâda göçe zorlanmıştı. Bu itibarla da, maskat-ı re'si olan Harzemlilerin ülkesinden ayrılmış.. upuzun bir müsâferet ve ikamet fasılları yaşamış: Hicaz'a uğramış, bir miktar şam'da ikamet etmiş, bir hayli sulehânın yanında Muhyiddin ibn Arabî gibi mümtaz şahsiyetlerle görüşmüş, görüşmüş ve feyiz alıp feyiz vermiş.. ve kendiyle beraber dünyevî yaşı itibarıyla henüz altı-yedi yaşına yeni basmış bulunan büyük ruhlu küçük Mevlânâ da zatına has o derin tecessüs ve tefahhus hisleriyle gördüklerini gayet net fotoğraflamış, çevresini iyi okumuş, bilhassa Hazreti Muhyiddin'in esrarlı dünyasına -tabiî yaşının müsaadesi ölçüsünde- nüfuz ederek onun sohbetiyle ayrı bir insibağ yaşamış; ondan iltifat görmüş ve teveccühlerine mazhar olmuş.. böylece oldukça sıkıntılı fakat değişik mevhibe ve vâridlere açık hedefi meçhul bu bereketli hicrette Hazreti ibrahim, Hazreti Musa ve Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm (aleyhim salavâtullahi ve selâmuhu mile'l-arzi ve mile's-semâ) gibi hep bereket bulmuş, hep lütuf görmüş ve kazâya rıza sayesinde adı konmamış ihsanlara mazhar olmuştur.
Yollar bu kutlu aileyi alıp Erzincan'a götürmüş, kader onları Karaman'a çekmiş. Bir miktar 'Halâveye' medresesinde talebelik.. bir süre şam-Halep medreselerinde ulûm-i islâmiye tahsili.. ve tekmîl-i nüsahtan sonra yeni ana ocağı sayılan Konya'ya avdet.. bir süre sonra Hoca Şemseddin Semerkandî'nin semere-i mübarekesi Gevher Hatun'la izdivaç.. ardından da muhterem peder Sultanu'l-Ulemâ'nın Allah'a yürümesi.. ve Seyyid Burhaneddin Tirmizî'nin nezaretinde uzun bir seyr u sülûk-i rûhânî.. derken birkaç sene sonra Rüknüddin Zerkûbî'nin işaretiyle Konya'ya gelen Şems-i Tebrizî ile buluşma ve yeni bir derinliğe açılma..
Mesnevi'nin I. cildinin 1258-1261 arasındaki bir tarih­te yazılmaya başlanıp 1263 veya 1264 yı­lında tamamlandığı söylenebilir. Diğer beş cilt ise ara verilmeden telif edilmiştir.Hüsâmeddin Çelebi, Mevlânâ'nın Mesnevi'yi yazdırırken hiçbir kitaba müracaat etme­diğini, eline kalem almadığını; medresede, tenezzuh tefekkür ettiği yerlerde..gelen ilhamlari hemen zaptettiği­ni, hatta yazmaya yetişemediğini söyler.
Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî hazretleri Üzerinden asırlar geçmiş olmasına rağmen o, eserleriyle bugün bile bizi duyuyor, dinliyor, hislerimizi paylaşıyor ve problemlerimize çareler sunuyor gibi . O, geçmişte yaşamış biri; ama yedi asır sonra dahi hâlâ içimizde dipdiri.. ziyasını Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm (aleyhi ekmelü't-tehâyâ)'dan alan ve günümüze kadar değişik dalga boyundaki tayflar hâlinde her yana yayan bir nur adam.. evliyâ, asfiyâ çerçevesinde seçilmişlerden bir seçilmiş ve aşk u muhabbet kahramanları arasında sözleri mîr-i livâ bir kutlu.. ölü ruhlara hayat üfleyen bir israfil sûru.. nefesi, çoraklaşmış gönüllerin âb-ı hayatı, yoldakilerin nuru ve tam bir Peygamber vârisi.

Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri der ki; Bil ki, ben hayatta sağ kaldıkça Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî (ks) Hazretleri’nin dediği gibi derim: ”Ben, hayatta kaldıkça, Kur’ân’ın bendesiyim. Ben Muhammed-i Muhtar’ın (asm) yolunun toprağıyım.”Üstad Hz. Hazret-i Mevlânâ benim zamanımda gelseydi, Risâle-i Nûr’u yazardı. Ben de Hazret-i Mevlânâ zamanında gelseydim, Mesnevî’yi yazardım. O zaman hizmet Mesnevî tarzındaydı. Şimdi Risâle-i Nûr tarzındadır.”

  continue reading

51 bölüm

Kaikki jaksot

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi