show episodes
 
Hayatın her anından belirli kesitler ve insanların kamera karşısına geçerek doğallıktan arınmak yerine doğaçlama bir şekilde duygu düşüncelerini dile getirmeleri için buradayım. Sosyal Medya Hesaplarımızdan Ulaşabilir Geri Bildirimde Bulunabilirsiniz. instagram.com/benhmk/ twitter.com/benhmk/ facebook.com/hacimustafakarali/
  continue reading
 
Çağdaş kültürün en yaygın "tüketilen" biçimlerine (edebiyat, müzik, resim, film, dizi) dair güncel tartışmaların sınırlarını aşmaya çalışarak, bu kültürel biçimlerin zamanın ruhu hakkında dile getirdiklerinin kavramsal çalışmalar vasıtasıyla ele alındığı program. (Hazırlayan ve sunanlar: Nilgün Tutal ve Kerem Yalçıner)
  continue reading
 
Fütûhu’l-Gayb, oğlu Abdürrezzak’ın Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinin 78 adet sohbet, vaaz ve hutbesinden derlemiş olduğu kitaptır. Bu da Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinin tasavvufi düşüncelerini günümüze kadar ulaştıran önemli bir eserdir. Eserin kalbi denilebilecek asıl ve en önemli konu “tevhid"dir. Hayatı boyunca, bir an bile tevhid yolundan ayrılmayan Evliyalar Sultanı Gavsu'l Azam Abdulkadir Geylani Hazretleri, bu birbirinden eşsiz makalelerinde insanı felakete sürekleyen en büyük günahla ...
  continue reading
 
İletişim kurmayı seven, derdini meramını dile getiren, keşiflerini ve heyecanlarını kelimelerle ifade edebilen biri olarak baktım ki kimsenin gelip bana beni anlatacağı yok en iyisi kendi kendime konuşayım dedim. Beni Bana Anlat (BBA)’ta bir adet Taner’in hayatında olan bitenlere ve kafasında dönenlere eşlik edeceksiniz. Oldu ki aklına düştüm. Sosyal medyadan ya da taner.turnaa@gmail.com adresinden yazışabiliriz.
  continue reading
 
Artwork

1
İnci ve Mercan

İnci ve Mercan

Unsubscribe
Unsubscribe
Aylık
 
İnci ve Mercan hayatımızın sınırlandırılmış tarafı, ötesi, yalnız başımıza iken düşündüklerimiz ama belki de dile getiremediklerimiz, getirmek istemediklerimiz. Coşkularımızım ortağı, ümitlerimizin güneş ışığı, duygularımızın yoğunlaşmış hali…
  continue reading
 
Artwork

1
inci ve mercan

İnci ve Mercan

Unsubscribe
Unsubscribe
Aylık
 
İnci ve Mercan hayatımızın sınırlandırılmış tarafı, ötesi, yalnız başımıza iken düşündüklerimiz ama belki de dile getiremediklerimiz, getirmek istemediklerimiz. Coşkularımızım ortağı, ümitlerimizin güneş ışığı, duygularımızın yoğunlaşmış hali...
  continue reading
 
Loading …
show series
 
Görsel kültür bazlı üretime dayalı günümüz dünyasında bir popüler kültür formu olarak kanıksanan fakat Antik Yunan'a, hatta tarih öncesi mağara resimlerine dek evveliyatı genişletilebilecek olan bir grafik üretim pratiği hakkında, bugün çizgi roman olarak bildiğimiz pratiğin tarihsel gelişimi ve bu gelişim süresince geçtiği formel evreler üzerine k…
  continue reading
 
Büyüler, periler, muskalar, tılsımlar, astroloji, fal, dinler, batıl inançlar… Bilimin reddettiği hayaletler neden güçleniyor? Aydınlanma Çağı’ndan itibaren anlamlarını yitirmeleri için çaba sarf ediliyor; ama bugün niye hâlâ bilinmeyenin gizemi haline gelip bir etki alanı yaratıyorlar? Bunlardan azade bir toplumda yaşadığımızı söyleyebilir miyiz?…
  continue reading
 
Dijital sanat, NFT vb. kültürel üretimleri popüler kültür çerçevesinde ele aldığımız iki programlık serinin bu bölümünde işin kavramsal boyutundan çıkıp Amerikalı sanatçı Jonathan Monaghan’ın Kalyon Kültür'de yer alan "Şaşaa" (Opulence) sergisinden izlenim ve yorumlarımızı paylaşıyoruz.Açık Radyo 95.0 tarafından oluşturuldu
  continue reading
 
"Geleceğin belirsizliği söz konusu ise geçmişe yönelik bir hissiyat olan nostalji bize bugün neyi anlatıyor?” ve “Bugünkü nostalji duygumuz/arayışımızla, nostalji unsurunun oluştuğu geçmiş zamandan farklı bir şey mi söylüyoruz?” sorunsalları üzerine tartışıyoruz. Bu programda kılavuzumuz, Fransız tarihçi François Hartog’un “Şimdicilik”/“Presentism”…
  continue reading
 
İki programlık yeni bir seriye başlıyor; dijital sanat, NFT vb. kültürel üretimleri popüler kültür çerçevesinde, teknik-sanat eseri-sanatçı ve bu eserlerin “alıcı” kitleleri bağlamında değerlendiriyoruz. Öncelikle kültür ve sanatsal üretim konusunda sıkça başvurulan, Walter Benjamin’in “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapı…
  continue reading
 
...Heidi çıplak ayaklıydı; çünkü çıplak ayaklar, erkek ya da kız bütün “köle çocukları” diğer çocuklardan ayıran keskin uçurumun simgesiydi... Sosyal Medya Hesaplarımızdan Ulaşabilir Geri Bildirimde Bulunabilirsiniz. instagram.com/benhmk/ twitter.com/benhmk/ facebook.com/hacimustafakarali/HMK tarafından oluşturuldu
  continue reading
 
Bazen sebebini sorgulamadığım fiillerin altında kaldığımı hissediyorum. “Ben istemedim ki bu sorumluluğu, kim verdi bunu bana?” derken buluyorum kendimi. Zamanın yanına eklenen “geçmek” fiili de bunlardan. Geçenlerde onlardan biri ruhuma sızmaya kalkışırken yakalandı. Zaten biraz üstüne gidince kendisi de suçunu itiraf etti. Beni Bana Anlat'ın bu b…
  continue reading
 
9 Temel Kişilik Yapısı var enneagramda. 9 temel bakış açısı veya dokuz temel varoluş şekli. Öncelikle kendimizi gözlemleriz, sonra davranışlarımızın altında yatan sebepler, dürtüler, güdüler vs bunlara bakarız ve bu sayede kendimizi daha iyi tanırız. Sonrasında kendimizi daha iyi tanıdığımız için var oluş gayemizin ne olduğunu, mevcudiyetimizi kavr…
  continue reading
 
9 Temel Kişilik Yapısı var enneagramda. 9 temel bakış açısı veya dokuz temel varoluş şekli. Öncelikle kendimizi gözlemleriz, sonra davranışlarımızın altında yatan sebepler, dürtüler, güdüler vs bunlara bakarız ve bu sayede kendimizi daha iyi tanırız. Sonrasında kendimizi daha iyi tanıdığımız için var oluş gayemizin ne olduğunu, mevcudiyetimizi kavr…
  continue reading
 
Dostlar Hayat çok kısa, zaman dörtnala giden bir atlı gibi içimizden geçiyor. Bir şeyler yapmak istiyorsanız hemen harekete geçin, seviyorsanız sevdiğinizi söyleyin, terfi etmek istiyorsan patronunuzla konuşun, bir kitap yazmak istiyorsanız yarın beklemeyin, güzel bir söz için ise bugünü.İnci ve Mercan tarafından oluşturuldu
  continue reading
 
Sadelik, gereksiz olan her şeyden kurtulmak, hafiflemek bir nevi. Depoculuğa son, çatı katında ve bodrum katında ne varsa hepsi çöpe gidiyor demek. Yalnız onlar mı? Hayır, evde de estetik ile ilgisi olmayan, konumlandırıldığında veya kullanıldığında herhangi bir farklılık oluşturmayacak her şeyden kurtulmaktır minimalizm.…
  continue reading
 
Sadelik, gereksiz olan her şeyden kurtulmak, hafiflemek bir nevi. Depoculuğa son, çatı katında ve bodrum katında ne varsa hepsi çöpe gidiyor demek. Yalnız onlar mı? Hayır, evde de estetik ile ilgisi olmayan, konumlandırıldığında veya kullanıldığında herhangi bir farklılık oluşturmayacak her şeyden kurtulmaktır minimalizm.…
  continue reading
 
Uyumlu olmak. Çıkıntılık yapmamak. Ortamı bozmamak. Tat kaçırmamak. Hepsinin zihnimde uzun uzun kamp kurduğu dönemler var. Kötücül olarak adlandırdığım hislerimin tümü bu sözlere yem oldu. Birçoğu “gel bak, sonra hallederiz” sözüne kandı. Toplum olabilmenin benzerliklere ve tek bir etiketin altına doluşmuş kümelere dayatıldığı bir yaşamın köşesizi …
  continue reading
 
Hayatta öncelikler yerinden oynadı mı düzeltmek mümkün değil. Yıkıp en baştan dizmek gerekiyor. Benim için öyle oldu. Önce elimde avucumda ne varsa serdim önüme, sonra tek tek seçtim içlerinden bugünkü Taner’in yanında ve başucunda istediklerini… Albert Camus’un da dediği gibi “Kendi doğamın keyfini sürüyorum ben, hepimiz de biliriz ki, mutluluk bu…
  continue reading
 
Bir yerden ayrılmak, oradan uzaklaşmak, çıkmadan son kez arkama baktığım, birkaç dakika sonra kapıyı kitledin mi diye düşündüğüm, geride kalanlara, ki buna bitkilerim de dahil, özlem duyduğum o yerden ayrılmak… ‘Ev’ dediğim yaşam alanımın ne anlama geldiğini, nerelerden geçerek zihninsel kabulleri ve duygusal varlıkları içine aldığını kavramaya baş…
  continue reading
 
Her şeyi planlama alışkanlığı ve ne olursa olsun o plana sadık kalma istediği o kadar yerleşmiş ki zihnime anlık değişikliklere en ufak bir tahammülüm kalmamış. Halbuki tüm kararların bana ait olduğu bir zaman diliminde bile planladıklarımın tamamını yapmam mümkün değil. Şaşırtıcı mı? Asla. Sürekli plan yapma durumu, bir süre sonra hislerimi ve ruh…
  continue reading
 
Başımı göğe doğru kaldırıp kalbimi sevgiye, zihnimi yeniliklere açtığında değişime de izin vermiş oldum. Akıp gidenin ve selam vermeden geçenin hesabını tuttum. Tüm bunlar olurken istenmeyenleri değişime yem ettim. İdealize ettikçe, gerçeklikten uzaklaştım. Kararlarımın bütünü olduğumu unuttum. Artık burada duramam. Bir bahanem kalmadı. Yalnızlığım…
  continue reading
 
Albert Camus’un Düşüş kitabının son cümlesi: “Artık çok geç, her zaman hep geç olacak. Çok şükür ki öyle!” Bazen tek bir cümle çeker tüm perdeyi önünden. Alır bakışları ötekinden. Zaten mesele içerinin görünmesi değil, dışarısı dedikçe kaçacak yerinin kalmaması… Evet, her zaman geç kalacağım. Gidiyor diye peşinden kovalamayacağım. Uzaklaşıyor diye …
  continue reading
 
Tekrarlama düşkünlüğüm ve inatçı monotonluğum içinde kurduğum ya da yakaladığım çizgi dışı bağlamları not almak, unutmamak ve hatırlamak bana iyi hissettiriyor. Başlamak ve bitirmek değil, adım atmak, uğramak, soluklanmak, dolaşmak, tanışmak ve sonunda da neresi olursa oraya varmak beni heyecanlandıran. Hatırlamak, dönüp bakmak, yola ve yolculuğa i…
  continue reading
 
Kötü başlayan bir haftanın peşinden sürüklenmemek mümkün değil. Nitekim öyle de oldu. Ben geriye basmaya çalıştıkça yönünü bilmediğim adımların takip etmeye zorlandım. Bu dirençten, yüzünü bile görmediğim hislerden sağ çıkamayacağımı anlayınca da kendimi içinde keşifler barındıran tanıdık duyguların insafına bıraktım. Elde avuçta kalanları da Beni …
  continue reading
 
Fikirler tartışılmadığı sürece değerini, bizde oluşturduğu anlamı kaybediyor. Geriye neyi savunduğunu unutan kendi köşesine çekilmiş gruplar kalıyor. Oysa yanlışlık, en kötü ihtimalle doğruluğun ispatı. Tam bu noktada Gündüz Vassaf’ın dediği gibi: “Bir tarafa kızıp bir tarafı görmezlikten gelince ilkeli duruşlarımız, ‘Ne yapabilirim?’ arayışlarımız…
  continue reading
 
Çoğu zaman bir tercih olarak karşımıza çıkan umutlu olma ya da olmama halini sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bugünden aldığımız her anlamlı nefes ve geleceğe attığımız her meraklı bakış, peşinden umutlu olmayı yani bir eylemi çağırmalı. Aksi hali koca ve anlamsız bir boşluk. Derdim kafamızı kaldırıp geleceğe yürüyebilmek. Umutla yan yan…
  continue reading
 
Hislerimi ve düşüncelerimi didiklemeye devam ediyorum. Aldığım güzel bir haberin akabinde zihnimde beliren bir sorudan yola çıkarak uzun süredir muzdarip olduğum konuları çözümlemeye çalıştım. Başta bendeniz olmak üzere en çok kendine acımasız davrananlara seslendiğim bir bölümden selamlar!
  continue reading
 
Oradan buradan konuşurum diyerek başlattığım kayıtta sadede bir türlü gelemesem de sonu tatlıya bağlandı diye düşünüyorum. Bir kitap sayfasında buluştuğum filozof Jose Ortega’nın “Ben, kendim ve koşullarımdan ibaretim” sözüyle üst başlıkta toplanan, terapi notlarımdan BoJack Horseman'a uzanan yeni bölümden selamlar olsun…
  continue reading
 
Son zamanlarda aldığım her kararın altını kazmaya başladım. Eşeledikçe karşıma çıkan kontrollü monotonluğumla baş başa kaldım. Hele ipleri elimden bıraktığımda benliğin hep bu anı beklermiş gibi kusursuzca görevini yerine getirmesine dayanamadım. En sonunda zihnimde “İnsan en çok kendine mi oynar?” sorusu dönerken kayıt tuşuna bastım.…
  continue reading
 
Bu bölüme açıklama yazmak bile zor. Tekrarlı hayatın hafızamıza olan yan etkilerinden başlayıp 10. bölüm duygusallığı ile devam eden, ardından son janr bükücüleri merkezine alarak bir alt kültürü anlatmaya çalışan ortaya karışık bir bölüm oldu. Bitişe doğru hisler sağa sola kaysa da bir şekilde gemiyi limana yanaştırmayı başardım.…
  continue reading
 
Sanat ve sporun kendimizi fiziksel, duygusal ve entelektüel olarak ifade etmemize olanak tanıdığı aşikar. Bununla birlikte sınırlar, kültürler, diller ve nesiller arasında geçiş yapmamızı sağlayan evrensel dil olduğu da kabulümüz. Hal böyle iken aynı muhabbet masasında pek buluşturulmayan bu ikiliyi tokuşturmayı kendime görev edindim. David Bowie v…
  continue reading
 
Günümüz röportaj formatı beni yüz üstü bırakınca Damon Albarn ile sohbet etme planlarım da suya düştü. Madem öyle, bir önceki bölüm başlattığım dertleşme seansına devam edeyim dedim ve çok düşünmeden kayıt tuşuna bastım. O halde geçmişe yaptığım yolculukları, tekil yaşamın bende oluşturduğu izleri ve hayalini kurduğum projemin bebek adımlarını payl…
  continue reading
 
Bir şekilde hayatıma dahil ettiğim insanları, kitapları, filmleri, müzik albümlerini ya da objeleri anlamlandırmayı ve geride bıraktıkları izleri farklı yapıların içinde aramayı seviyorum. José Saramago’nun “Tanrı evrenin sessizliğidir ve insan bu sessizliğe anlam veren çığlık” sözünden destek alarak kendisinin beş kitabına yeni anlamlar katmak ist…
  continue reading
 
Bir arkadaşıma şöyle bir cümle kurdum: “Şu an geleceğin bilinmezliğinde dolaşmaktansa geçmişin bilinen sokaklarında takılmayı tercih ederim.” Sonuç olarak sözümü tuttum. Karşıma çıkan siyah beyaz bir fotoğrafın peşine düşdüm. Kadrajda yer alan David Bowie ve Iggy Pop’un birlikte geçirdikleri 1976 ve 1977 yıllarında uzun yürüyüşlere çıktım. Yol kena…
  continue reading
 
Önce bir şey sorucağım diye yanına gittim. Sonra konu konuyu açtı. Ben sordukça o cevapladı. Meğer o da yeteri kadar anlaşılmamaktan ve genelde kötü birisi olarak tanınmaktan şikayetçiymiş. Evet, utançtan bahsediyorum. Aramızdaki seviyeli ilişkiye zaman zaman arkadaşlarımı da dahil ederek kendisini daha yakından tanımaya çalıştım. İfade edemediği h…
  continue reading
 
Evet İstanbul’da, evimdeyim. Fakat bu sevdiğim sanatçılarla canımın istediği yerde, zamanı kapı dışarı ederek buluşmama ve sohbete tutuşmama engel değil. Düşüncülerini ve hislerini Red Hand Files adını verdiği websitesi üzerinden evrenle paylaşan Nick Cave, bu aralar en yakın arkadaşım. Hal böyle iken kendisiyle, uzun vakit geçirdiğini düşündüğüm B…
  continue reading
 
Spotify kişiselleştirilmiş listeler ile bize ufak sürprizler yapmaya başladığından beri gözümüz başkasını görmez oldu. Kim istemez ki her ihtiyacın olduğunda yanında olan bir arkadaşı… Gel zaman, git zaman rahata alışma sınırı olmayan bünyemiz, ipleri tamamen çevrimiçi platformlara bıraktı. Bendeniz bir süredir ilişkimize mesafe koyduğum Spotify’ın…
  continue reading
 
...Tüm bunların hepsi kulağa çok hoş geliyor biliyorum üşengeçlik ediyorsunuz fakat adım atmadan yürüyemezsiniz yerinizde saymaya devam edersiniz. Bu podcast sizin için bir adım ya da baston olmalı... Sosyal Medya Hesaplarımızdan Ulaşabilir Geri Bildirimde Bulunabilirsiniz. instagram.com/benhmk/ twitter.com/benhmk/ facebook.com/hacimustafakarali/…
  continue reading
 
Bana çok sonradan vurdu alışkanlıklar. Yapıp geçiyoruz, kendimizi huzurlu, güvenli bazen de mutlu hissediyoruz. Daha da önemlisi panik ataktan uzak kalıyoruz. En azından benim için öyleydi. Ta ki derinlerden gelen monotonluğun izini sürüp çoğu artık sorgulanmayan tekrarların arasında kaybolduğumu farkedene kadar. Bu bölümde cebimi hazır cevaplarla …
  continue reading
 
Nereden geldi bu podcast fikri? Tabii ki durup dururken olmadı. Peki neden tek başıma kaydediyorum? Bir bildiğim var, yani olmalı. Her şey sırayla değil mi? Madem kendimden bahsedeceğim önce beni biraz tanımanız gerekiyor. Bakmayın öyle, olan oldu. Şimdi ne yapacağımıza odaklanalım. Kendime not: Beni Bana Anlat başladı.…
  continue reading
 
İki nefes arasında akıp giden zamanımızı ne kadar verimli kullanıyoruz? Başka insanları memnun etmek için oradan oraya savruluyor muyuz? Onların hayalini kurduğu hayatları yaşayarak kendimizi değil, onları mı memnun ediyoruz? Yoksa böyle bir yaşamı tercih eden insanlar arasından sıyrılıp nehirden başımızı çıkarıyor; o cılız ağaç dalımızdan uçup gid…
  continue reading
 
Loading …

Hızlı referans rehberi