Artwork

İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

İSLÂMÎ İLİMLER VE FIKIH - 6 HAZİRAN 2021 MEVLANA TAKVİMİ

2:21
 
Paylaş
 

Manage episode 294340981 series 2542707
İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Şeriat, imân, amel ve ahlâk olmak üzere üç kısma ayrılır. Bunlardan imân (itikad) hükümlerini, yani inanılacak şeyleri bildiren ilme, akide veya kelâm ilmi ve bu ilimle uğraşan kimseye mütekellim denir.

Amel kısmı ise, ferdin Allâh (c.c.) ile olan münâsebetlerini tanzim eden ibâdetler ile ferdin diğer insanlarla olan münâsebetlerini tanzim eden hukuku ihtiva eder. Ahlâkî hükümleri bildiren ilme ise ilm-i ahlâk denir. Şeriatin âmel denilen kısmını, yani insanların yapması gereken hususları bildiren ilim dalına fıkıh ilmi denir. Fıkıh, lügatta bilmek, anlamak; ıstılahta ise beden ile yerine getirilecek şer’î hükümleri bildiren ilim dalıdır. Fıkıh, şeriatin amel kısmının hem ferdî (ibâdet), hem de sosyal (hukuk) unsuruyla alâkalı hükümlere şâmildir. Şu var ki zekât ve cihâd ile alâkalı hükümlerde olduğu gibi bu ikisi her zaman birbirinden ayrılamaz.

İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe (r.a.) fıkhı, ‘’kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir” şeklinde tarif etmektedir. Buna göre îmân, ahlâk ve âmel bilgilerinin hepsi fıkhın şümulüne giriyor. Bunu açıklamak kolay, çünkü İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe (r.a.) aynı zamanda bir kelâm ve tasavvuf âlimidir. Daha sonra gelen fakihler fıkhı, Osmanlı medenî kanunu Mecelle’nin ilk maddesinde de ifadesini bulduğu üzere, “ilm-i fıkh, mesâil-i şer’iyyeyi ameliyyeyi (şeriatin amele dair hükümlerini) bilmektir’’ şeklinde tarif etmişlerdir.

İslâm dini, sâliklerine ilim öğrenmeyi mecbur kılmıştır. Çünkü şer’î hükümlere uymak, ancak bilmekle olur. Kur’ân-ı Kerîm’de: “Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir” (Zümer s. 9) buyrulmaktadır.

(Ekrem Buğra Ekinci, İslam Hukuku, s.12)

  continue reading

1598 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 294340981 series 2542707
İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Şeriat, imân, amel ve ahlâk olmak üzere üç kısma ayrılır. Bunlardan imân (itikad) hükümlerini, yani inanılacak şeyleri bildiren ilme, akide veya kelâm ilmi ve bu ilimle uğraşan kimseye mütekellim denir.

Amel kısmı ise, ferdin Allâh (c.c.) ile olan münâsebetlerini tanzim eden ibâdetler ile ferdin diğer insanlarla olan münâsebetlerini tanzim eden hukuku ihtiva eder. Ahlâkî hükümleri bildiren ilme ise ilm-i ahlâk denir. Şeriatin âmel denilen kısmını, yani insanların yapması gereken hususları bildiren ilim dalına fıkıh ilmi denir. Fıkıh, lügatta bilmek, anlamak; ıstılahta ise beden ile yerine getirilecek şer’î hükümleri bildiren ilim dalıdır. Fıkıh, şeriatin amel kısmının hem ferdî (ibâdet), hem de sosyal (hukuk) unsuruyla alâkalı hükümlere şâmildir. Şu var ki zekât ve cihâd ile alâkalı hükümlerde olduğu gibi bu ikisi her zaman birbirinden ayrılamaz.

İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe (r.a.) fıkhı, ‘’kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir” şeklinde tarif etmektedir. Buna göre îmân, ahlâk ve âmel bilgilerinin hepsi fıkhın şümulüne giriyor. Bunu açıklamak kolay, çünkü İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe (r.a.) aynı zamanda bir kelâm ve tasavvuf âlimidir. Daha sonra gelen fakihler fıkhı, Osmanlı medenî kanunu Mecelle’nin ilk maddesinde de ifadesini bulduğu üzere, “ilm-i fıkh, mesâil-i şer’iyyeyi ameliyyeyi (şeriatin amele dair hükümlerini) bilmektir’’ şeklinde tarif etmişlerdir.

İslâm dini, sâliklerine ilim öğrenmeyi mecbur kılmıştır. Çünkü şer’î hükümlere uymak, ancak bilmekle olur. Kur’ân-ı Kerîm’de: “Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir” (Zümer s. 9) buyrulmaktadır.

(Ekrem Buğra Ekinci, İslam Hukuku, s.12)

  continue reading

1598 bölüm

Tüm bölümler

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi