Artwork

İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

AÇIK YERLERDE RASTGELE OTURMAMAK - 21 AĞUSTOS 2021 MEVLANA TAKVİMİ

2:41
 
Paylaş
 

Manage episode 300434440 series 2542707
İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Efendimiz (s.a.v.)’in bizlere vasiyetlerinden birinde de, şer’î bir zaruret olmadan yollarda, cami ve mescidlerin önünde, evlerin dışarıyı gören açık yerinde, mescidlerin pencerelerinde ve benzeri yerlerde çökülüp oturulmaması buyurulmaktadır. Günümüzde birçok insanlar, bu ahde hıyanet etmektedir. Elinde sanatı olmayan, iş yapmayan, çalışmayan, bir ilim dalıyla uğraşmayan, ibâdet etmeyenlerin dükkânların önünde yollarda, mescid kapılarında tembel tembel oturup gelip geçenleri seyrettiklerini, ne iyiliği emrettiklerini ve ne de bir kötülüğü önlemeyi düşündüklerini görmekteyiz. Hatta çoğu defa oturdukları yerde önlerinden geçen bilginler, salih kişiler, sapıklar, zâlimler, cimriler gibi kimseler hakkında ve gıyabında dedikodu yaparlar, ileri geri konuşurlar ve söylemedikleri bir şeyi bırakmazlar. Cami ve mescidlerin önünden kalkıp gitmediklerinden böylece günâh üzerine günâh kazanmış olurlar.

Şeyh Neccar oğlu Eminüddin (r.âleyh), bir dükkân veya bir mescidin kapısı önünde oturanlara şiddetle davranarak, “Mescidler insanların namaz kılmaları, Allâh (c.c.)’u anmaları ve insanların Allâh (c.c.)’un huzurunda bulunmaları için yapılmış özel binalardır. Allâh (c.c.)’un huzurunda, özel evinde oturmaya gücü yetmeyenler, çarşı ve pazara gitmelidir” derdi.

İmâm Buhârî (r.âleyh) şu hadîsi anlatır: Resûlullâh (s.a.v.), “Sakın yollar üzerine oturmayın” buyurmuşlar. Efendimiz (s.a.v.)’in bu sözünü duyanlar, “Ey Allâh’ın Resûlü (s.a.v.)! Bizler için bundan istiğna mümkün değil, yollar bizim toplantı mahallerimizdir, oralarda (işlerimizi) konuşuruz” derler. Efendimiz (s.a.v.) onlara, “Ola ki oturmak zorundaysanız, o takdirde yola hakkını veriniz” buyurur. Oradakiler Efendimiz (s.a.v.)’e, “Yolun ne gibi hakkı vardır?” diye sorarlar. Efendimiz (s.a.v.): “Kişinin gözünü yumması, gelene geçene bakmaması, yolda gidip gelenlere zarar vermemesi, selâmı selâmla karşılaması, iyiliği emretmesi ve kötülüğü yasaklamasıdır” buyururlar. Allâh (c.c.) en doğrusunu bilir.

(İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.1005-1006)

  continue reading

1625 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 300434440 series 2542707
İçerik Mevlana Takvimi tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Mevlana Takvimi veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.

Efendimiz (s.a.v.)’in bizlere vasiyetlerinden birinde de, şer’î bir zaruret olmadan yollarda, cami ve mescidlerin önünde, evlerin dışarıyı gören açık yerinde, mescidlerin pencerelerinde ve benzeri yerlerde çökülüp oturulmaması buyurulmaktadır. Günümüzde birçok insanlar, bu ahde hıyanet etmektedir. Elinde sanatı olmayan, iş yapmayan, çalışmayan, bir ilim dalıyla uğraşmayan, ibâdet etmeyenlerin dükkânların önünde yollarda, mescid kapılarında tembel tembel oturup gelip geçenleri seyrettiklerini, ne iyiliği emrettiklerini ve ne de bir kötülüğü önlemeyi düşündüklerini görmekteyiz. Hatta çoğu defa oturdukları yerde önlerinden geçen bilginler, salih kişiler, sapıklar, zâlimler, cimriler gibi kimseler hakkında ve gıyabında dedikodu yaparlar, ileri geri konuşurlar ve söylemedikleri bir şeyi bırakmazlar. Cami ve mescidlerin önünden kalkıp gitmediklerinden böylece günâh üzerine günâh kazanmış olurlar.

Şeyh Neccar oğlu Eminüddin (r.âleyh), bir dükkân veya bir mescidin kapısı önünde oturanlara şiddetle davranarak, “Mescidler insanların namaz kılmaları, Allâh (c.c.)’u anmaları ve insanların Allâh (c.c.)’un huzurunda bulunmaları için yapılmış özel binalardır. Allâh (c.c.)’un huzurunda, özel evinde oturmaya gücü yetmeyenler, çarşı ve pazara gitmelidir” derdi.

İmâm Buhârî (r.âleyh) şu hadîsi anlatır: Resûlullâh (s.a.v.), “Sakın yollar üzerine oturmayın” buyurmuşlar. Efendimiz (s.a.v.)’in bu sözünü duyanlar, “Ey Allâh’ın Resûlü (s.a.v.)! Bizler için bundan istiğna mümkün değil, yollar bizim toplantı mahallerimizdir, oralarda (işlerimizi) konuşuruz” derler. Efendimiz (s.a.v.) onlara, “Ola ki oturmak zorundaysanız, o takdirde yola hakkını veriniz” buyurur. Oradakiler Efendimiz (s.a.v.)’e, “Yolun ne gibi hakkı vardır?” diye sorarlar. Efendimiz (s.a.v.): “Kişinin gözünü yumması, gelene geçene bakmaması, yolda gidip gelenlere zarar vermemesi, selâmı selâmla karşılaması, iyiliği emretmesi ve kötülüğü yasaklamasıdır” buyururlar. Allâh (c.c.) en doğrusunu bilir.

(İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.1005-1006)

  continue reading

1625 bölüm

Tüm bölümler

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi