Artwork

İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
Player FM - Podcast Uygulaması
Player FM uygulamasıyla çevrimdışı Player FM !

Sizi küfre döndürecekler! - Yılbaşı tuzağı / 31.12.2020 / Kerem Önder

58:53
 
Paylaş
 

Manage episode 312376583 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
1 Oca 2021 tarihinde yayınlandı يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تُطِيعُوا۟ فَرِيقًا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ يَرُدُّوكُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ كَٰفِرِينَ “Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi yeniden küfre sevkederler.” (Âli İmran 100) وَكَيْفَ تَكْفُرُونَ وَأَنتُمْ تُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ وَفِيكُمْ رَسُولُهُۥ ۗ وَمَن يَعْتَصِم بِٱللَّهِ فَقَدْ هُدِىَ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ “Size Allah´ın âyetleri okunurken, üstelik Allah Resûlü de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Her kim Allah´a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.” (Âli İmran 101) “Bil ki Allahü teâlâ, birinci âyette, ehl-i kitabın bir zümresini, saptırmak ve azdırmaktan sakındırınca, bu âyette de mü'minleri, ehl-i kitabın saptırma ve azdırmalarına karşı sakındırmış ve onları ehl-i kitabın sözlerine iltifat etmekten menetmiştir. Rivayet edildiğine göre, Yahudi olan Şâs İbn Kays, ileri derecede bir kâfir, müslumanlara son derece kızgın olan ve hased eden birisi idi. Bir gün, Evs ve Hazreclilerin karışık bulunduğu bir ensar grubuna rastladı. Onları meclislerinde sohbet ederlerken ve câhiliyye dönemindeki düşmanlıklarının İslam'ın bereketi ile tamamen ortadan kalkmış olduğunu gördü. Bu durum o yahudinin zoruna gitti. Hemen onların yanına oturarak onlara, daha önce aralarında cereyan etmiş olan harbleri hatırlattı ve bu harbler hakkında söylenmiş olan bazı şiirleri tekrarladı. Bunun üzerine ensar topluluğu aralarında tartışmaya, birbirleriyle atışmaya başladılar ve "Silahlarınıza davranın, silahlarınıza" dediler. Durum Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ulaşınca, O, beraberinde muhacir ve ensardan bir grup müslümanla onların yanına geldi ve onlara şöyle didi: "Ben sizin içinizde olduğum ve de Allah sizlere, İslam ile ikramda bulunup kalblerinizi uzlaştırmış (yakınlaştırmış) olduğu halde, sizler câhiliyye hallerine tekrar dönmek mi istiyorsunuz?" dedi. Bunun üzerine onlar, bunun şeytanın bir işi ve o yahudinin bir hilesi olduğunu anladılar. Silahlarını atarak birbirleriyle kucaklaştılar ve sonra Allah'ın Resulü ile birlikte oradan gittiler. İşte, başlangıcı bundan daha kötü, sonu da bundan daha güzel başka bir gün olmamıştır. Allahü teâlâ, bu hadise üzerine bu âyeti indirdi. Âyetteki, "Eğer kendilerine kitab verilenlerden herhangi bir zümreye itaat edecek olursanız..." buyruğundan muradın, bu hadise olması muhtemel olduğu gibi, bundan muradın yahudilerin gayret gösterdikleri her türlü saptırmanın olması da muhtemeldir. Böylece Hak teâlâ, mü'minler eğer onların sözleri karşısında yumuşar ve onların sözlerini kabul edecek olurlar ise, bunun onları yavaş yavaş küfre düşüreceğini beyân etmiştir. Küfür ise, hem dünya hem de din bakımından helak olmayı ifâde eder. Dünyada helak olma, düşmanlıkların ve kızgınlıkların meydana gelmesi, fitnelerin çoğalması ve kan dökmeye varan savaşların çıkması sebebiyledir. Din hususunda helak olma ise meydandadır. Buradaki (Nasıl) kelimesi hayret ifâde eder. Hayret ise ancak, o şeyin sebebini bilmeyen kimse için söz konusudur ve bu Allah hakkında imkânsızdır. Öyle ise bundan kastedilen, menetme ve tehdid etme mânâsıdır. Çünkü Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), onların arasında her türlü şüpheyi izâle edip, her türlü delili göstermesi ve onlara peşpeşe Allah'ın âyetlerinin okunması, adetâ onların küfre düşmesini engelleyen bir mani gibi olmuştur. Binâenaleyh Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında bulunanlardan küfrün sadır olması, bu bakımdan daha uzak bir ihtimaldir. Buna göre, "Eğer kendilerine kitab verilenlerden herhangi bir zümreye itaat edecek olursanız, onlar sizi bu imanınızdan sonra döndürüp kâfir yaparlar" âyeti, yahudi ve münafıkların en büyük gayelerinin müslümanları İslam'dan döndürmek olduğuna dikkat çekmektedir. Daha sonra Cenâb-ı Hak, müslümanları irşâd ederek, onlara vâcib olanın, bu gibi kimselerin sözlerine iltifat etmemeleri, aksine bu yahudilerden duydukları he
  continue reading

474 bölüm

Artwork
iconPaylaş
 
Manage episode 312376583 series 3233853
İçerik Kerem Önder tarafından sağlanmıştır. Bölümler, grafikler ve podcast açıklamaları dahil tüm podcast içeriği doğrudan Kerem Önder veya podcast platform ortağı tarafından yüklenir ve sağlanır. Birinin telif hakkıyla korunan çalışmanızı izniniz olmadan kullandığını düşünüyorsanız burada https://tr.player.fm/legal özetlenen süreci takip edebilirsiniz.
1 Oca 2021 tarihinde yayınlandı يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن تُطِيعُوا۟ فَرِيقًا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ يَرُدُّوكُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ كَٰفِرِينَ “Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi yeniden küfre sevkederler.” (Âli İmran 100) وَكَيْفَ تَكْفُرُونَ وَأَنتُمْ تُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ وَفِيكُمْ رَسُولُهُۥ ۗ وَمَن يَعْتَصِم بِٱللَّهِ فَقَدْ هُدِىَ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ “Size Allah´ın âyetleri okunurken, üstelik Allah Resûlü de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Her kim Allah´a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.” (Âli İmran 101) “Bil ki Allahü teâlâ, birinci âyette, ehl-i kitabın bir zümresini, saptırmak ve azdırmaktan sakındırınca, bu âyette de mü'minleri, ehl-i kitabın saptırma ve azdırmalarına karşı sakındırmış ve onları ehl-i kitabın sözlerine iltifat etmekten menetmiştir. Rivayet edildiğine göre, Yahudi olan Şâs İbn Kays, ileri derecede bir kâfir, müslumanlara son derece kızgın olan ve hased eden birisi idi. Bir gün, Evs ve Hazreclilerin karışık bulunduğu bir ensar grubuna rastladı. Onları meclislerinde sohbet ederlerken ve câhiliyye dönemindeki düşmanlıklarının İslam'ın bereketi ile tamamen ortadan kalkmış olduğunu gördü. Bu durum o yahudinin zoruna gitti. Hemen onların yanına oturarak onlara, daha önce aralarında cereyan etmiş olan harbleri hatırlattı ve bu harbler hakkında söylenmiş olan bazı şiirleri tekrarladı. Bunun üzerine ensar topluluğu aralarında tartışmaya, birbirleriyle atışmaya başladılar ve "Silahlarınıza davranın, silahlarınıza" dediler. Durum Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ulaşınca, O, beraberinde muhacir ve ensardan bir grup müslümanla onların yanına geldi ve onlara şöyle didi: "Ben sizin içinizde olduğum ve de Allah sizlere, İslam ile ikramda bulunup kalblerinizi uzlaştırmış (yakınlaştırmış) olduğu halde, sizler câhiliyye hallerine tekrar dönmek mi istiyorsunuz?" dedi. Bunun üzerine onlar, bunun şeytanın bir işi ve o yahudinin bir hilesi olduğunu anladılar. Silahlarını atarak birbirleriyle kucaklaştılar ve sonra Allah'ın Resulü ile birlikte oradan gittiler. İşte, başlangıcı bundan daha kötü, sonu da bundan daha güzel başka bir gün olmamıştır. Allahü teâlâ, bu hadise üzerine bu âyeti indirdi. Âyetteki, "Eğer kendilerine kitab verilenlerden herhangi bir zümreye itaat edecek olursanız..." buyruğundan muradın, bu hadise olması muhtemel olduğu gibi, bundan muradın yahudilerin gayret gösterdikleri her türlü saptırmanın olması da muhtemeldir. Böylece Hak teâlâ, mü'minler eğer onların sözleri karşısında yumuşar ve onların sözlerini kabul edecek olurlar ise, bunun onları yavaş yavaş küfre düşüreceğini beyân etmiştir. Küfür ise, hem dünya hem de din bakımından helak olmayı ifâde eder. Dünyada helak olma, düşmanlıkların ve kızgınlıkların meydana gelmesi, fitnelerin çoğalması ve kan dökmeye varan savaşların çıkması sebebiyledir. Din hususunda helak olma ise meydandadır. Buradaki (Nasıl) kelimesi hayret ifâde eder. Hayret ise ancak, o şeyin sebebini bilmeyen kimse için söz konusudur ve bu Allah hakkında imkânsızdır. Öyle ise bundan kastedilen, menetme ve tehdid etme mânâsıdır. Çünkü Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), onların arasında her türlü şüpheyi izâle edip, her türlü delili göstermesi ve onlara peşpeşe Allah'ın âyetlerinin okunması, adetâ onların küfre düşmesini engelleyen bir mani gibi olmuştur. Binâenaleyh Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında bulunanlardan küfrün sadır olması, bu bakımdan daha uzak bir ihtimaldir. Buna göre, "Eğer kendilerine kitab verilenlerden herhangi bir zümreye itaat edecek olursanız, onlar sizi bu imanınızdan sonra döndürüp kâfir yaparlar" âyeti, yahudi ve münafıkların en büyük gayelerinin müslümanları İslam'dan döndürmek olduğuna dikkat çekmektedir. Daha sonra Cenâb-ı Hak, müslümanları irşâd ederek, onlara vâcib olanın, bu gibi kimselerin sözlerine iltifat etmemeleri, aksine bu yahudilerden duydukları he
  continue reading

474 bölüm

Tüm bölümler

×
 
Loading …

Player FM'e Hoş Geldiniz!

Player FM şu anda sizin için internetteki yüksek kalitedeki podcast'leri arıyor. En iyi podcast uygulaması ve Android, iPhone ve internet üzerinde çalışıyor. Aboneliklerinizi cihazlar arasında eş zamanlamak için üye olun.

 

Hızlı referans rehberi