"Yenilen" hükmü geldi! Kur'ân-ı Kerîm'e farklı bir pencereden yepyeni bir anlayışla bakma ve değerlendirmeye çalışma süreci başladı! Kur'ân-ı Kerîm'de sürekli dikkat çekilen "Atalarınızın, babalarınızın izi üzerindeyseniz, ya onlar yanlış izdeler ise!" uyarısı bu Mucize BİLGİ kitabını en baştan ele almamı zorunlu kıldı! İşte böylece de; "B" harfinin işaret ettiği anlam ışığında âyetler ele alınırsa, Kur'ân-ı Kerîm'i nasıl anlayabilirim; çalışması meydana geldi. Kur'ân-ı Kerîm, her devir insa ...
1-) De ki: "Sığınırım Nâs'ın Rabbine," 2-) "Nâs'ın Meliki'ne," 3-) "Nâs'ın İlâhı'na,"
1-) De ki: "Sığınırım Felak'ın (karanlığı yarıp aydınlığa kavuşturan nûrun) Rabbine" 2-) "Yarattığı halkının şerrinden" 3-) Karanlığı çöken gecenin şerrinden"
1-) De ki: "HÛ Allâh EHAD'dır! (son - sınır kavramsız TEK'tir)" 2-) "Allâh SAMED'dir (Som, kendisine bir şey eklenmesi, genişlemesi ya da kendisinden bir şey açığa çıkması söz konusu olmayan);" 3-) "Doğurmamış ve doğurulmamıştır; (kendisinden varolmuş meydana gelmiş ikinci bir yapı yoktur ve kendisini var eden de yoktur)"…
1-) Ebu Leheb'in elleri kurusun... Kurudu da! 2-) Ne zenginliği ve ne de kazandığı ona fayda vermedi! 3-) Alevli bir ateşe maruz kalacaktır (o)!
1-) Nasrullah (Allâh nusreti) ve el Feth (mutlak açıklık - şuur bakışı) geldiğinde, 2-) İnsanları öbek öbek Allâh'ın dinine girer hâlde gördüğünde, 3-) Rabbinin Hamdi olarak tespih et ve O'ndan mağfiret dile! Muhakkak ki O, Tevvab'dır.
2-) "Sizin tapındığınıza ben tapınmam!" 3-) "Siz de benim ibadet ettiğime abidler (ibadet eden kullar) değilsiniz." 4-) "Sizin tapındıklarınıza ben abid (ibadet eden kul) değilim."
1-) Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser'i! 2-) O hâlde Rabbin için salâtı yaşa ve kurbanı (benlik) kes! 3-) Muhakkak ki sana hıncı olan var ya, asıl odur ebter (soyu kesik)!
1-) Gördün mü dinini (Sünnetullâh'ı) yalanlayan şu kimseyi? 2-) İşte o, yetimi azarlayıp iter - kakar, 3-) Yoksulları doyurmaya teşvik etmez (cimri, bencil)!
1-) Kureyş'in ülfet ve hürmete mazhariyeti için, 2-) Kış ve yaz seferinde rahat ve ülfetleri için. 3-) FBu Beyt'in Rabbine (tevhid ehli olarak) kulluk etsinler!
1-) Görmedin mi Rabbin nasıl yaptı, ashab-ı fil'e? 2-) Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? 3-) İrsâl etti üzerlerine tayrân ebabil'i (Ebabil kuşları).
1-) Vay hâline tüm hümeze (arkadan dedikodu yapıp çekiştiren) ve lümeze (kınayıp tahkir eden) güruha! 2-) O ki, varlık topladı ve onu tekrar tekrar saydı (her gün banka hesabına bakıp ne kadar param varmış, kontrol etti. A.H.)! 3-) Sanır ki varlığı, onu ebedî dünyada yaşatacak hâlde!
1-) Yemin ederim O Asra (içinde akıp giden insan ömrüne) ki, 2-) Muhakkak ki insan, hüsran içindedir! 3-) Ancak (hakikatlerine) iman edip imanın gereğini uygulayanlar, birbirlerine Hak olarak tavsiye edenler ve birbirlerine Sabrı tavsiye edenler hariç!
1-) Tekasür (zenginlik ve sülaleniz) sizi aldatıp oyaladı! 2-) Öylesine ki mezarlıkları ziyarete gittiniz. 3-) Hayır! Yakında (vefat ile) bileceksiniz.
1-) El Karia! 2-) Ne dehşet verici olaydır el Karia! 3-) El Karia'yı bilir misin nedir?
1-) Andolsun o nefesleri zorlanarak (dünyalık biriktirmek için) koşan (azgın atlara benzer insanlara), 2-) (Koşuşurken hırsından, öfkesinden) çakıp ateş çıkaranlara, 3-) Sabahın seherinde akına kalkıp,
1-) Arz (beden), şiddetli bir sarsıntı ile sarsıldığında; 2-) Arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığında, 3-) İnsan (bilinç, bedene bakarak): "Buna ne oluyor?" diyerek (panik yaşadığında),
1-) Ehl-i Kitap'tan ve müşriklerden hakikat bilgisini inkâr edenler, kendilerine o beyyine gelinceye kadar (sapkınlıklarından) ayrılacak değillerdi. 2-) Allâh'tan (şirk pisliğinden arınmayanın dokunamayacağı) tâhir (orijinal hakikati yansıtan) sayfaları (bilgileri) bildiren bir Rasûl! 3-) Onların (o bilgilerin) içinde kütüb-ü kayyime (en kaîm - sağ…
1-) Muhakkak ki biz Onu (Kurân'ı), (Hz. Muhammed'in a.s.) Kadr gecesinde inzâl ettik! 2-) Kadr gecesini (-n kadrini, şerefini, haşmetini) bilir misin? 3-) Kadr gecesi, bin aydan (seksen yıllık ömür) daha hayırlıdır!
1-) Yaratan Rabbinin ismi (ile işaret ettiği hakikatin olan kuvveler) ile OKU! 2-) İnsanı Alak'tan (kan pıhtısı; genlerden) yarattı. 3-) Oku! (Çünkü) Rabbin Ekrem'dir!
1-) İncir'e ve Zeytin'e, 2-) Sîna Dağı'na; 3-) Şu emin beldeye ki,
1-) Senin göğsünü açmadık mı (darlığını genişletmedik mi)? 2-) (Hakikati açarak beşeriyet) yükünü senden almadık mı? 3-) Ki o (-nun ağırlığı), senin belini çatırdatmıştı!
1-) Kasem ederim duhaya (Güneş'in dünyayı aydınlatmaya başladığı saatlere), 2-) Sükûnet vaktinde geceye ki, 3-) Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı!
1-) Kasem ederim örttüğü vakit geceye, 2-) Parlayıp açığa çıktığında gündüze, 3-) Erkeği ve dişiyi (etken ve edilgeni) yaratana ki,
1-) Andolsun Güneş'e ve Onun duhasına (dünyayı aydınlatmaya başladığı saatlere); 2-) Onu takip ettiğinde Ay'a, 3-) Onu açığa çıkartan gündüze,
1-) Kasem ederim şu beldeye (yaşamakta olduğun dünyaya)... 2-) Ki sen bu beldede bir kayıtsızsın! 3-) (İnsanı) doğurana ve doğurduğuna (kasem ederim),
1-) Kasem ederim o Fecr'e, 2-) On geceye, 3-) Çift'e ve Tek'e!
1-) Sana Gaşiye'nin (bütün insanları örtüp bürüyen o büyük tecelli - kıyamet) haberi geldi mi? 2-) O gün yüzler (vardır) zilletle yere bakar! 3-) (Örf - âdet olarak) çalışmış (ibadet etmiş) boşa yorulmuş!
1-) Rabbinin en âlâ ismini tespih et (Esmâ'sıyla hakikatin olan Rabbinin âlâ oluşunu derûnundan yaşa)! 2-) O ki, (bedeni) yarattı da düzenledi. 3-) O ki, takdir etti de hidâyet etti (kemâlâtını izhar için kılavuzladı).
1-) Andolsun semâya ve Tarık'a, 2-) Bilir misin Tarık'ı? 3-) Delip geçen yıldızdır (PULSAR)!
1-) Andolsun o burçları barındıran Uzay'a! 2-) Vadolunmuş o sürece! 3-) Şahide ve şahit olunana!
1-) Semâ yarıldığında, 2-) Rabbini dinleyip boyun eğdiğinde -ki Hak budur! 3-) Arz uzatılıp yayıldığında,
1-) Vay hâline ölçü ve tartıyı tam yapmayanların! 2-) Onlar ki, insanlardan haklarını tam ölçüyle alırlar da; 3-) Onların (hakkını vermeye gelince) ölçtüklerinde eksiltirler!
"B"İSMİLLÂHİR RAHMÂNİR RAHIYM 1-) Semâ yarıldığında, 2-) Gezegenler saçılıp dağıldığında, 3-) Denizler kaynayıp fışkırtıldığında,
1-) Güneş dürüldüğünde (Akıl karşılaştığı gerçeklik ile kaplanıp gücünü yitirdiğinde), 2-) Yıldızlar karardığında (Düşünme işlevi durup - fikirler ışık tutmaz olduğunda), 3-) Dağlar yürütüldüğünde (organlar çalışmaz olduğunda),
1-) Asıldı yüzü ve çevirdi yüzünü! 2-) O âmâ geldi diye. 3-) Ne bilirsin, belki o arınacak!
1-) Şiddetli güç (kuvvesi; Mars); 2-) Yumuşakça götüren (kuvve; Güneş), 3-) (Yörüngelerinde) yüzüp yüzüp giden (kuvveler; Satürn - Jüpiter),
1-) Neyi sorguluyorlar? 2-) Azametli Haberi mi (ölüm sonrasında yaşamın devamı)? 3-) Ki o konuda anlaşmazlık içindedirler!
1-) Andolsun o ardı ardına irsâl olunanlara; 2-) Şiddetle esip de savuranlara; 3-) Diriltip ayağa kaldıranlara;
1-) Dehr'de insanın anılmadığı bir süreç yok muydu? 2-) Muhakkak ki biz insanı, bir takım katkılarla (genetik kalıtımla) karışık bir spermden yarattık da; onu algılayan ve değerlendiren olarak meydana getirdik. 3-) Muhakkak ki biz ona o yolu (aklını kullanarak iman etme yolunu) gösterdik. Ya şükredici olur (Rabbini değerlendirir), ya küfür (gerçeği…
1-) Kıyamet sürecindeki gerçekliğe; 2-) Ve Nefs-i Levvâme'ye (hakikate ters düştüğünü fark edip pişmanlığını yaşayan bilince) kasem ederim! 3-) İnsan, onun kemiklerini asla cem' etmeyeceğimizi mi sanıyor?
1-) Ey Müddessir (bürünmüş olan)! 2-) Kalk da uyar! 3-) Rabbinin yüce azametini fark et!
1-) Ey Müzemmil (örtünen)! 2-) Azı hariç geceleyin kalk; 3-) Yarısı kadar yahut azıyla,
1-) De ki: "Bana vahyolunana göre; Cin'den bir topluluk (Kur'ân) dinleyip de: 'Muhakkak ki biz, hayrete düşüren bir Kur'ân işittik!' demişler." 2-) "(O,) rüşde (olgunluğa) yönlendiriyor. Bu sebeple iman ettik Ona! Rabbimize hiç kimseyi asla ortak tutmayacağız."
1-) Muhakkak ki biz Nuh'u: "Kendilerine feci bir azap gelmeden önce kavmini uyar" diye, halkına irsâl ettik. 2-) (Nuh) dedi ki: "Ey halkım; kesinlikle size gelmiş apaçık bir uyarıcıyım!" 3-) "Allâh'a ibadet edin, O'ndan korunun ve bana itaat edin;"
1-) Sorgulayan, gerçekleşecek azabını sordu! 2-) Hakikat bilgisini inkâr edenler içindir (azap olan ölüm)! Onu savacak yoktur. 3-) Zül Mearic (pek çok urûc edeni olan) Allâh'tandır!
1-) El Hakka (ölümle birlikte ortaya çıkacak mutlak hakikat)! 2-) Nedir El Hakka? 3-) El Hakka'yı sana bildiren nedir?
1-) Nun (Ulûhiyet ilmi) ve Kalem'e (ilmi açığa çıkaran) ve satır satır yazdıklarına (ilmin gereğini tüm detaylarıyla Sünnetullâh olarak yaratana) kasem ederim ki... 2-) Sen, Rabbinin nimeti olarak, bir cin (görünmeyen varlık türlerinden biri) hükmü altında olan değilsin! 3-) Muhakkak ki senin için ardı kesilmeyen bir mükâfat vardır.…
1-) Mülk (fiiller boyutu) elinde olan (onu her an dilediğince tedbir eden) ne yücedir! O, her şeye Kaadir'dir. 2-) Ortaya koyacaklarınız itibarıyla hanginizin daha mükemmel olduğunu yaşatmak için ölümü ve hayatı yaratan "HÛ"dur! O, Aziyz'dir, Ğafûr'dur.
1-) Ey Nebi! Allâh'ın sana helal kıldığı şeyi, hanımlarının gönlü olsun diye niçin (kendine) haramlaştırıyorsun? Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir. 2-) Allâh size, ettiğiniz yeminleri (kefaretini ödeyerek) çözmeyi farz kılmıştır! Allâh sizin Mevlâ'nızdır. O, Aliym'dir, Hakiym'dir.
1-) Ey Nebi! Kadınları boşamaya niyetlendiğinizde; iddetlerini dikkate alarak (ay hâllerinden temizlendikten sonra) onları boşayın ve iddeti (sürecini) sayın... Rabbiniz olan Allâh'tan korunun. Açık bir fuhuş yapmaları durumu müstesna, onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar... İşte bu Allâh'ın koyduğu sınırdır! Kim hududullâhı tecavüz e…